‘İleri demokrasi’ maskesiyle faşizm
Sahibinin sesinden başka sese tahammül edemeyen AKP'de muhalefeti, yeni iç tüzükle susturma oyunlarına başvuruyor...Muhalefete özel ‘ileri demokrasi’
Kendi sesinden başka sese tahammül edemeyen AKP, TBMM’deki çoğunluğunu mutlak hakimiyete çevirmeye hazırlanıyor. Muhalefet, yeni iç tüzükle susturulacak!AKP, TBMM İçtüzüğü’nde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi hazırladı. 27 maddeden oluşan teklif taslağı, Tayyip Erdoğan’ın, metni inceleyip, son kararı vermesinin ardından TBMM’ye sunulacak. AKP’nin hazırladığı değişiklik taslağına göre, İçtüzüğün 65. maddesinin “Genel Kurulda söz kesmek, şahsiyatla uğraşmak, döviz ve pankart getirmek ve çalışma düzenini bozucu herhangi bir materyali Genel Kurul salonunda bulundurmak ve bu türden hareketlerde bulunmak yasaktır” şeklinde değiştirilmesi planlanıyor.
Döviz, pankart yasak
İçtüzüğün 160. maddesinde yer alan kınama cezasını gerektiren haller arasına “Hatibin, yaptığı konuşmayı desteklemek amacıyla kürsüden kullanacağı istatistiki bilgiler, gazete, dergi, fotoğraf, resim ve sair materyaller hariç olmak üzere Genel Kurulun çalışma düzenini ve huzurunu bozucu döviz, pankart ve benzeri materyal getirmek ve kullanmak” hükmü de konularak, bu ve benzeri şekildeki davranışlara yaptırım olarak kınama cezasının uygulanması öngörülüyor.
160. maddede yapılması planlanan bir diğer değişiklikle de kınama cezasına çarptırılan milletvekilinin bir aylık ödenek ve yolluğunun altıda biri kesilecek. İçtüzüğün 102. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, genel görüşme önerilerinin Genel Kurulda okunmasından vazgeçilerek, önerge özetlerinin milletvekili ve Hükümete bildirilmesi, böylelikle önergelerin Genel Kurulda okunmasından kaynaklanan zaman kaybının önlenmesi amaçlanıyor.
Herhangi bir milletvekilinin çalışmaları aksatmak gayesiyle sık sık karar yeter sayısı istemesinin önüne geçmek için de İçtüzüğün 146. maddesinin 2. fıkrasına “İşaretle oylamalarda karar yeter sayısının mevcut olup olmadığının tespiti, en az on beş milletvekilinin ayağa kalkması veya yazılı istemde bulunulması halinde yerine getirilir” hükmünün eklenmesi talep ediliyor.
Uyarmaya yeni düzenleme
TBMM İçtüzüğü’nün 156. maddesinde yer alan “disiplin cezalarının türleri” arasına “söz söyleme yasağı”nın da konulması planlanıyor. “Uyarma” cezasını gerektiren haller, İçtüzük değişiklik taslağında tek bir madde ve başlık altında toplandı. İçtüzüğün ilgili 157. maddesinin şöyle olması öngörülüyor: “Uyarma cezasını gerektiren haller şunlardır: Söz kesmek, sükuneti ve çalışma düzenini bozmak, şahsiyatla uğraşmak. Uyarma cezası verilmesinin gereğini takdir ve yerine getirme yetkisi, başkana aittir. Uyarma cezası alan milletvekili kendisini savunmak için söz isterse bu üyeye oturumun veya birleşimin sonunda söz verilir. Başkan, gerekirse daha önce söz verebilir. Başkan, milletvekilinin açıklamasını yeterli görmezse, uyarma cezasını kaldırmaz.”
Yeniçağ