Gereksiz ve lüzumsuz kişiler
GEREKSİZ VE LÜZUMSUZ
Suay KARAMAN
Ankara Anakent Belediyesi tarafından yapımına 2001 yılında
başlanan, kaynakların yanlış kullanımı yüzünden bitirilemeyen ve 2011 yılında
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na devredilen
Batıkent – Sincan metrosu, 12 Şubat 2014 tarihinde
açılabildi. Yapımı 13 yıl süren, 15 km.lik metronun, yerel seçimler öncesinde, devleti yönetenlerin katılımıyla açılması, seçim yatırımı olarak düşünülebilir.
Metro açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: “Bizi gereksiz tartışmaların içine çekmek isteyenlere sesleniyorum: boşuna uğraşmayın bizi bu tartışmalara çekemeyeceksiniz, bizi yavaşlatamayacaksınız, bizi engelleyemeyeceksiniz, bizi milletimize hizmetten alıkoyamayacaksınız” dedi.
Açılışta konuşan Abdullah Gül ise; “Lüzumsuz dedikodular ve kavgalar içine girmediğimiz sürece on yılda ne kadar büyük hizmetler yapıldıysa, bunlara yenilerinin ekleneceğinden kimsenin şüphesi olmasın” demiştir.
Başbakan ‘gereksiz tartışmalar’, Abdullah Gül ise ‘lüzumsuz dedikodular’ diyerek, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan söz etmektedir. Bu süreç gereksiz tartışma, lüzumsuz dedikodu değil, yıllardan beri bilinen ancak yeni ortaya çıkarılan gerçek pisliklerdir. Rüşvet alan bakanlar ile çocuklarını, evlerinde bulunan çelik kasaları, para sayma makinelerini, ayakkabı kutularındaki dolarları ve değiştirilen imar planlarını gereksiz tartışma ya da lüzumsuz dedikodu olarak adlandıranların, esas kendileri gereksizdir, lüzumsuzdur.
Yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcılara, bürokratlara ve emniyet personeline görevden el çektirenlerin, işadamlarına verdikleri talimatla medya için havuz oluşturmasını sağlayanların, Urla’da sit alanına yapılan villalardan ikisini hediye olarak alanların ve bunlara destek verenlerin, toplum önüne çıkacak yüzleri yoktur. Bundan sonra “durmak yok, yolsuzluğa devam” sloganları tükenmiştir. Günümüzde ortalığa saçılan pisliğin boyutları o kadar büyüktür ki, bunu gereksiz tartışma ya da lüzumsuz dedikodu olarak niteleyenler, ne yaparlarsa yapsınlar, anayasaya aykırı ne kadar yasa çıkartırlarsa çıkartsınlar kendilerini kurtaramayacaklardır. Çünkü yolun sonuna gelmişlerdir.
Bu yolun sonunda yargılanmak ve alacakları cezaları Silivri’de çekmek gibi bir olasılık olduğunu unutmuşlardır. Sahte kanıt ve gizli tanıklarla yurtsever insanlarımıza ve subaylarımıza “kumpas” kurarak, zulüm yapanlara da hukuk gerekecektir. Bunu göreceğimiz günler yakındır.
Örgütlenerek birlik olduğumuz zaman; bütün bu yolsuzluğun, pisliğin ve karanlığın yokedileceğini, gereksiz ve lüzumsuz kişilerin silineceğini, temizliğin ve aydınlığın geleceğini hep birlikte göreceğiz. Daha iyi ve güzel günler için elele, omuz omuza mücadele ederek, bu siyasi iktidara ve sivil darbelerine son vereceğimiz günlere ulaşacağız.
İlk Kurşun
