Bebek katili de Allah ile aldatacak!
Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın önerisi ile hafta sonu Diyarbakır’da yapılacak olan “Demokratik İslam Kongresi” nin çalışmaları tüm hızıyla sürüyor...Dine de el atan PKK “Medine Sözleşmesi” ile prim arıyor!
İlk oturumda “Medine Sözleşmesi” nin ele alınacağı birinci oturumda, “Bir arada yaşama modeli olarak Medine Sözleşmesi’nin felsefesi”, “Kürt sorunun çözümünde referans olarak Medine sözleşmesi”, “Barışçıl ve çoğulcu bir Orta Doğu inşasında model olarak Medine Sözleşmesi referansında çok kimliklik, çok dillilik ve anadilde savunma hakkı” (Orta Doğu’yu yeniden Medine yapmak) konuları işlenecek..
.
Bebek katili Öcalan istedi
.
İkinci oturumda ise “Kur’an ve Hadiselerde Ezen Ezilen İlişkisi” ele alınacak. İslam’da zalim ve mazlum kavramı, tarihsel süreç içerisinde ezen devlet, ezilen toplum olgusu ve günümüze kadar hakikat, adalet mücadelesi, İslam’ın ezen ezilen çelişkisine çözüm önerisi konuları katılımcılar tarafından tartışılacak.
Barış süreci ve Kürt sorununun çözümü konuları ise üçüncü oturumda ele alınacak. Bu oturumda dikkat çeken konu başlıkları, Orta Doğu’daki gelişmeler bağlamında Kürt sorunu ve Rojava, Türkiye’nin Orta Doğu’ya yönelik politikası ve bunun Kürt sorunu üzerindeki etkisi, teröristbaşı Öcalan’ın 21 Mart 2013 deklarasyonu ve çözüm sürecinde gelinen aşama masaya yatırılacak.
Ayrıca Öcalan’ın kongre için hazırladığı 6 sayfalık mektubu da bu kongrede okuyacak.
Kongre, aralarında sözde Doğu, Güney, Batı Kürdistan “ ve Avrupa ülkelerinden gelecek olan din adamlarının yanı sıra Türkiye’den bölgenin önde gelen ” din adamları “, yazarlar, sivil toplum örgütü temsilcisi, öğretim görevlisi, aktivist ve kanaat önderlerinin de aralarında bulunduğu 300 delegenin katılımı ile 10-11 Mayıs tarihleri arasında Diyarbakır’da yapılacak. Kongre için bazı siyasilerin de akredite talebinde bulunduğu, kongrenin siyasi bir yöne çekilmemesi için katılımların sınırlı düzeyde tutulacağı belirtildi.
Medine Sözleşmesi nedir?
Medine sözleşmesi, Hz Muhammed (S.A.V) tarafından Medine’de huzur ve barışı sağlamak için gruplar arasında 622 yılında yapılmış olan bir antlaşmadır. Antlaşma İslam’ın ilk yazılı anayasası olma özelliğini taşıyor. Antlaşma Hz Muhammed, Paganlar, Yahudiler, Müslümanlar ve şehrin ileri gelen aileleri ile kabileleri içermekteydi.
Medine’de bulunan Hazreç ve Evs kabileleri arasındaki iç çatışmalara son vermek için, şehirde yaşayan Yahudi, Pagan ve Müslüman topluluklarını ümmet adında tek çatı altında toplayıp, her birine sorumluluk ve hak ettikleri paylar verilmiştir. Medine Sözleşmesi’nin önemli maddeleri şöyle: Müslüman ve Yahudi topluluklarının barış içinde yaşamaları sağlanacaktır. Şehrin dışından gelecek saldırılarda, beraber hareket edilecek ve şehrin savunması birlikte yapılacaktır.
Yahudiler kendi dinlerinde serbest olacaklardır. İki taraftan biri, üçüncü bir tarafla olan anlaşmazlığa düşerse, diğer taraf onun yanında yer alacaktır. Yahudiler ve Müslümanlar arasında çıkacak anlaşmazlıklarda, Hz Muhammed hakem olarak kabul edilecek. Her toplum kendine ait bölgeden sorumlu olacaktır. Meydana gelecek bütün anlaşmazlıklar Allah’a ve Resul’üne sunulacaktır.
Yeniçağ