‘Tayyip yeminin tam tersini yapıyor’
AKP kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, dün “Cumhurbaşkanı” olarak Çankaya Köşkü’ne çıkan Recep Tayyip Erdoğan’ı zehir zemberek sözlerle eleştirirken, AKP Kongresi’nin de meşru olmadığını söyledi...AKP’nin kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır'dan sert sözler:
‘Erdoğan ettiği yeminin tam tersini yapıyor’
AKP kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır, AKP kongresinin ve aday belirleme yönteminin Anayasa'ya, yasalara ve parti tüzüğüne aykırı olduğunu söyledi. Yalçınbayır, Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığının da meşru olmadığını savundu...
AKP kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, dün “Cumhurbaşkanı” olarak Çankaya Köşkü’ne çıkan Recep Tayyip Erdoğan’ı zehir zemberek sözlerle eleştirirken, AKP Kongresi’nin de meşru olmadığını söyledi.
Yalçınbayır, “Bunlar, kendi iktidarlarının sürdürülebilmesi için kendi çokluklarının –nedir o çokluk, oy çokluğudur, üye çokluğudur, mal çokluğudur, zenginliktir – bunların paylaşılması, dağıtılması, toplam insanların zenginleşmesi değil, demokrasi içinde zenginlik değil, hafiyelik içinde zenginlik, gizlilik içinde zenginlik peşindeler” dedi.
Yalçınbayır, AKP’nin yaptığı kongreyi, Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’ne çıkmasını ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olarak “atanmasını” Aydınlık için değerlendirdi.
Yalçınbayır’ın verdiği mesajlar şöyle:
.
ANAYASA UYGULANMADI
- AKP’nin kurultayının yapılma nedeni cumhurbaşkanlığı boşalmasıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimi kanunu ve Anayasa bunu düzenlemiş, buna göre Cumhurbaşkanı seçilenin parti ile ilişiği kesiliyor, TBMM üyeliği sona eriyor, bu hem Anayasanın 101’inci maddesinin gereği hem de 6271 sayılı kanunun 4’üncü fıkrası gereğidir. Bunlara uyulmadı.
- AKP kongresi, Tayyip Beyin de müdahalesiyle, katkısıyla yapıldı. Bir kere bu kongre Anayasaya ve yasalara aykırı olarak düzenlendi. Ayrıca hem Anayasa'ya hem de kanuna göre Cumhurbaşkanı seçilenin milletvekilliğinin sona erdiği, partiyle ilişkisinin kesilmesiyle birlikte hükümetin de boşaldığı ortada. Bu anlamda kongrenin Anayasa, yasa ve partinin tüzüğü gereği meşruiyeti yoktur.
- Demokratik usül ve esaslar işlememiştir. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurudur, işleyişleri de demokrasiye uygun olmak zorunda. Burada hem adayın belirlenmesi hem kongrenin yapılması demokratik değildir, hem de adayın meşruiyeti yok.
YEMİNİNE AYKIRI DAVRANDI
- Tayyip Erdoğan yemin etmek suretiyle görevine başladı. Buraya kadar olan süreçler böyle, ama göreve başlarken ettiği yemin, bugüne kadar yaptıklarının hele son 15 günde yaptıklarının tam tersi, ne yeminle ne partinin programıyla ne de tüzüğü ile bağdaşıyor. Verilen sözler ve yapılan işler yasal dayanaktan, teamüllerden, bilimsel görüşlerden tamamen uzak, Anayasa'ya aykırı bir durum oldu.
- Kongrede Tayyip bey, daha yumuşak herkesi kucaklayan bir anlayışta olması gerekirken şiddeti içeren sözler söylüyor. Ettiği yeminle bağlaşmıyor, şiddet içeren sözler söyleniyor, biz ve onlar yaratılıyor, hukuka aykırı davrananlar varsa sizin yumuşak davranmanız lazım, o hukuka aykırı davrananları tespit etmek de sizin değil yargının görevi, yargıya delilleri ile teslim edin.
Davutoğlu tehdit
- Temayül yoklamaları, tamamen genel başkanın elinde olan açık ve şeffaf olmayan süreçler sonucu elde edilen yoklamalardır. Bu yoklamaların demokratik niteliği yoktur. Parti içi demokrasi AKP’ye münhasır bir anlayışla işliyor. Burada kimlerin isimleri öndeydi, kimlere ne kadar temayül edildi, temayüllerde etki değerlendirmeleri yoktur. Bu temayüllerin kişilerin lehindeki, aleyhindeki görüşleri, o kişilerin genel başkan veya başbakan olmaları halindeki riskleri, tehditleri, tehlikeleri, getirebileceği fırsatları içeren bir tablo içinde durum etki analizleri yapılmamıştır.
Davutoğlu’nun performansı dikkate alınarak bir genel başkan, bir başbakan seçilecekse, Türkiye’nin Ortadoğu’daki hali ortadadır, AB ile ilişkileri, ABD ve dünya ile ilişkileri, Çin ile ilişkileri bakımından bir tehlike, bir tehdit ve bir risk vardır. Bunlar yapılmadan kendisine tabi olması en muhtemel kişiyi dikkate almak, herhalde demokratik değil, öngörüden uzak tutum ve davranışlardır.
- Bunlar, kendi iktidarlarının sürdürülebilmesi, kendi çokluklarının –nedir o çokluk, oy çokluğudur, üye çokluğudur, mal çokluğudur, zenginliktir – bunların paylaşılması, dağıtılması, toplam insanların zenginleşmesi değil, demokrasi içinde zenginlik değil, hafiyelik içinde zenginlik, gizlilik içinde zenginlik peşindeler.
Aydınlık