ABD kriptolarındaki Gizli Belgelerde Türkiye’nin Sırları (Mahrem)
ABD kriptolarında, Abdullah Gül’ün Erdoğan’dan duyduğu rahatsızlığı ABD’ye ilettiği ortaya çıktı. Çekişme kriptolara, ‘Bize, Gül’ün ısrarla Erdoğan’a alttan alta vurma çabasında göründüğünü anlatıyorlar’ diye yansıyor...
Gizli Belgelerde Türkiye’nin Sırları - Mahrem

OdaTV haber sitesinin genel yayın yönetmeni Barış Pehlivan ile haber müdürü Barış Terkoğlu’nun, “Sızıntı / Wikileaks’te Ünlü Türkler” adlı kitaplarından sonra, ikinci kitapları “Gizli Belgelerde Türkiye’nin Sırları MAHREM” Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıktı...
Pehlivan ve Terkoğlu, 2 yıldır emek verdikleri kitapta, Gülen Cemaatinin sırlarını ve AKP- Cemaat savaşını anlatıyor.
“Mahrem”, ABD kriptoları, devletin resmi belgeleri ve “Gölge CIA” denilen Stratfor notları gibi önemli belgelere dayanıyor. “Mahrem”den suçlar bir bir ortaya dökülüyor.
451 sayfalık “Mahrem”de, Fethullah Gülen’in kardeşi Seyfullah Gülen’in de şüpheli olduğu bir tecavüz vakası, Erdoğan- Gül kavgasının perde arkası, ABD’nin gözünde Gülen, viski düşkünü Ilıcak’la Gülen sohbetleri, Yasemin Çongar’ın başörtülü başbakan özlemi, TSK’nın Cemaat direnişi, ABD’nin Baykal’ın yerine başkasını getirmeye çalışması, gibi çarpıcı bilgiler yer alıyor.
GİZLİ BELGELERDE ERDOĞAN-GÜL KAVGASI
Amerikan kriptolarına göre Gül ile Erdoğan kabine içinde iki farklı eğilimi temsil ediyor. “Mahrem”de açıklanan belgelere göre; Erdoğan girdiği her seçimde, kurduğu her kabinede Gül’e yakın isimleri tasfiye etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait resmi yazışmaları içeren kriptolarda, Erdoğan - Gül ilişkisine çok erken tarihlerden itibaren geniş yer verildiği görülüyor. Belgeler, AKP’yi, Erdoğan liderliğindeki Nakşibendilik ile Gülen Cemaati’nin bir koalisyonu olarak tarif ediyor. Belgelere göre, parti içinde Gülen Cemaati’nin liderliğini Abdullah Gül temsil ediyor. ABD büyükelçileri AKP içindeki çekişmeyi ve değişimi Gülen Cemaati ile Erdoğan arasındaki itişmeyle okuyor.
16 Kasım 2002 tarihli kripto, ABD Büyükelçiliği Başmüsteşarı Robert S. Deutsch tarafından kaleme alındı ve Büyükelçi Pearson’ın onayıyla Washington’a gönderildi.
Belgede Gül ile ilgili şu tespit yapılıyor:
“Gül, uzun süredir Ankara Büyükelçiliği’nin yakın ilişkide olduğu kişilerden biri. Amerikan zihniyeti ve ABD’nin dış politika öncelikleri konusunda mükemmel bir ‘kavrayışa’ sahiptir.”
Gül’ün Erdoğan’la ilişkisi üzerine belgede şu ifadeler kullanılıyor:
“Erdoğan’a sadık ama kendi ihtirasları var ve zaman zaman bizimle konuşurken, kaba saba bir adam olan Erdoğan’a tabi olmaktan duyduğu rahatsızlığı yansıttı.” Gül’ün Amerikalılara Erdoğan’dan duyduğu rahatsızlığı göstermesi oldukça çarpıcı.
GÖZÜ ARKADA KALAN ERDOĞAN
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın 20 Ocak 2004 günü Washington’a gönderdiği kriptoda, ABD’ye resmi ziyarette bulunacak Başbakan Erdoğan ve AKP hakkında bilgiler bulunuyor.
Büyükelçi Edelman, AKP’nin olumsuzluklarına işaret etmesine rağmen, bu eksiklikleri aşma potansiyeline sahip tek ismin Erdoğan olduğunun altını çiziyor. Büyükelçiye göre ABD müttefiki olan Erdoğan tehdit altındaydı. Bu tehditlerden biri, Erdoğan’a büyük güvensizlik besleyen laik ordu ve bürokrasiydi.
İkincisi ise AKP içinde Abdullah Gül ve Bülent Arınç gibi isimlerdi. Büyükelçi Edelman bu konuyu şöyle dile getiriyor:
“Kabinedeki bakanlar, Erdoğan’ın danışmanları ve bir grup milletvekili bize sürekli Erdoğan ve Gül arasındaki gerginlikleri ve Gül’ün ısrarla Erdoğan’a alttan alta vurma çabasında göründüğünü anlatıyorlar.”
Edelman, dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün kendilerini, Abdullah Gül’ün Arap/İslami yönelimli bir dış politikayı savunduğu konusunda uyardığını da belgede dile getiriyor.
Kripto, “İktidardaki İkinci Yılında Erdoğan ve Ak Parti: Onları, Türkiye’yi, Avrupa’yı Anlamaya Çalışmak” başlığını taşıyor.
Erdoğan’ın Gül ile geriliminin AKP içine yansıması, Büyükelçi Edelman imzalı 30 Aralık 2004 günlü belgede şöyle anlatılıyor:
“İkinci sorun, AKP’nin koalisyona benzer yapısı, Erdoğan’ın güvendiği bakan sayısının sınırlı olması ve başta Gül ve kısmen Çiçek olmak üzere Erdoğan’ı zayıflatmak için bazı bakanların gayret göstermesidir.
AKP içinde hiç kimse Erdoğan’ın parti tabanındaki popülaritesine yaklaşamamaktadır. Gül’ün AKP içinde ve hatta yabancı misafirlerine karşı (örneğin İsrail Başbakan Yardımcısı Olmert) Erdoğan’ın görüşlerini eleştirmeye hevesli olması ve ABD’nin Irak politikasını ya da AB’nin Kıbrıs siyasetini sert bir biçimde eleştirerek Erdoğan’ın manevra alanını daraltması, Erdoğan’ın gözünün sürekli olarak arkada kalmasına ve Türk-Amerikan ilişkilerine yönelik muhalif görüşler dile getirerek kendini ispatlamaya çalışmasına neden olmaktadır.
Erdoğan’ın 2005 başında kabinede bir revizyona gitmesini bekliyoruz ancak bu süreçte Gül’ün etkisini devredışı bırakması imkânsız görünüyor.”
‘ALLAH’A İNANIR AMA GÜVENMEZ’
Kripto şöyle devam ediyor:
“Başbakan Erdoğan ve Ak Parti iktidarı iyice kontrol altına almış durumda. Bunun tek nedeni şu an için herhangi uygulanabilir bir alternatifin olmaması ve siyasetin derin bir atalet içinde olması.”
Belgede AKP içindeki kavga şöyle anlatılıyor:
“Erdoğan’ın iktidar açlığı kendisini, parti içinde keskin otoriter tavrı ve başkalarına duyduğu derin güvensizlikle açığa vuruyor. Erdoğan ve eşi Emine’nin eski bir danışmanının söylediği gibi, ‘Tayyip Bey Allah’a inanır ama ona güvenmez.’ Etrafına dalkavuk (ama küçümseyen) danışmanlarından oluşan demirden bir halka ören Erdoğan, bu yolla kendisini güvenilir bilgi akışından yalıtmış durumda...
Erdoğan’ın üzerindeki İslamcı etkiye gelirsek, muhafazakâr ama maddeci bir Müslüman olan Savunma Bakanı Gönül, kısa süre önce Gül’ün ortağı Davutoğlu’nu ‘aşırı tehlikeli’ sözleriyle tarif etti.”
CEMAAT’İN TARAFI
28 Şubat 2003 tarihli “Türk Parlamentosu ve Hükümeti ABD’nin Asker Sevkiyatı Kararı Öncesi MGK Toplantısını Bekliyor” başlıklı kriptoyu ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson kaleme aldı. Kripto, 1 Mart tezkeresinin arifesinde ve tedirginliğinde yazılmış ve hoşnutsuzluk içeriyor:
Bugün Cemaat’in işadamları örgütü olan TUSKON’un o yıllardaki karşılığı olan İŞHAD ile ABD Büyükelçiliği görüşmesi kriptoya şöyle yansıyor:
“Fethullah Gülen bağlantılı (İslamcı) işadamları derneği İŞHAD’ın genel sekreteri ve Gül’le yakın bağlara sahip Mustafa Günay, Türk devleti ve hükümetinin söz konusu ekonomik kaygıların tamamen bilincinde olduğunu ama Türk hükümetinin her şeyden önce, Amerikan yönetiminin Saddam sonrası Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmayacağı güvencesi konusunda endişeler taşıdığını söyledi. Günay’a göre, Gül ve Genelkurmay Başkanı Özkök daha uzlaştırıcı (ABD yanlısı) bir görüşe sahipler ama onları engelleyen iki unsur bulunuyor:
1) Askeri yönetimdeki, Genelkurmay İkinci Başkanı Büyükanıt’ın da dahil olduğu şahinler
2) Türk devletinin ABD’ye yönelik geleneksel şüphelerini taşıyan Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış.”
Büyükelçiliğin Gül ile bağlantılı olarak tarif ettiği Cemaat’in işadamları örgütü yöneticisi, tercihini Gül ve Özkök’ten yana koyuyor.