‘Milletin yüreğindeki ATATÜRK sevgisini asla azaltamazlar’
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Çanakkale Savaşı ile ilgili çekilen filmde Atatürk'ün yer almamasını “yalancılık” olarak niteledi!..Başbuğ'dan Atatürk'süz
Çanakkale filmine sert tepki:
“Yalan söylüyorlar”
Genelkurmay
eski Başkanı İlker Başbuğ, Atatürkçü Düşünce Topluluğu’nun Isparta Süleyman
Demirel Üniversitesi Lütfi Çakmakcı Kültür Merkezi’nde düzenlediği ‘20’nci
yüzyılın lideri Mustafa Kemal’ isimli konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Cumhuriyet rejiminin önemini anlatarak konuşmasına başlayan İlker Başbuğ,
“Cumhuriyeti bize canları pahasına fedakarlık
yapan, hiçbir zaman ümitlerini kaybetmeyen başta Mustafa Kemal Atatürk ve onunla
beraber olan silah arkadaşları kurdu. Bu Cumhuriyet o kadar faziletli, o kadar
güzel bir rejimdir ki, bakın sizin hemşehriniz İslamköy’den çıkıyor ve
Cumhurbaşkanı oluyor. Başka hangi rejimde böyle bir şey
görebilirsiniz?” dedi.
1982 Anayasasının Türkiye’nin nasıl
olması gerektiğini ortaya koyduğunu belirten Başbuğ şunları söyledi:
“Türkiye, demokratik, laik, sosyal bir hukuk
devletidir. Anayasa hükmüne göre bu temel niteliklerin değiştirilmesi bile
teklif edilemeyecek durumdadır. Biz nasıl bir Türkiye dediğimiz zaman cevabı
burada. Ben Türkiye’yi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak görmek
isterim. Bu 4 temel niteliğe aslında 2 temel niteliği daha ilave etmemiz lazım.
82 Anayasasına bakarsanız içinde biraz sonra söyleyeceğim kavramları
göremezsiniz açık olarak. Biri ulus devlet, biri de üniter
devlet.”
Milletin Ulus ve üniter devlete sıkı
sıkıya sarılması gerektiğini belirten İlker Başbuğ şöyle konuştu:
“Ulus devletten bazıları rahatsız. Ulus
devlette devleti oluşturan kurum ve kuruluşlar güçlü. Onun için ulus devlete
karşı olanlar devamlı devletin temel kuruluşlarını hedef alarak ulus devleti
zayıflatmaya çalışıyor. Ulus devlet yapısına sahip bir yerde ortak değer ve
idealleri zayıflatırsanız çözülmeye gidersiniz. Dolayısıyla ulus devlete sahip
olmamız lazım. Bu nitelik Türkiye’nin var oluşuyla direk orantılıdır. Ulus
devlet kavramını Türkiye’den kaldırırsanız sonumuz iyi olmaz. Örnek mi
arıyorsunuz gidin balkanlara bakın.
Anayasamızda ‘Türkiye Cumhuriyeti devleti
milletiyle bölünmez bir bütündür’ diyor. Milleti bölmeyeceksiniz. Milleti
bölerseniz bu tehlikeli bir oyundur. Bu oyuna kimsenin gelmemesi lazım. Esasında
bal gibi bugünkü anayasanın 66’ncı maddesindeki ‘Türk’ kelimesinin isim olduğunu
herkes biliyor. Üniter devletten federasyona giden bir devlet yoktur. Bir tek
istisna var o da Belçika.
Burada hedef alınan ulus devlettir. PKK terör
örgütünün bir numaralı hedefi ulus devlet kavramıdır. Ulus devlete karşıdır.
Ulus devleti kaybederseniz ülkenin bütünlüğünü kaybedersiniz, milleti bölmüş
olursunuz. Milletin bölünmesi de bu ülkeyi uçuruma götürür. Bu çok
tehlikeli.”
GENERALLERE DİNSİZ DİYORLARDI
Türkiye’nin üniter devlet yapısını
korumak zorunda olduğunu ve herkesin gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğini
savunan İlker Başbuğ konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cumhuriyet kurulurken 3 temel direğe
dayandırılıyor. Ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet. Laik devlet kavramını
biz halkımıza tam olarak aktaramadık. Anlatılmadığı için köydeki insanlarımız
‘laiklik’ denilince ‘dinsizlik’ diyor.
Ben genelkurmay başkanı olduğum zaman
yaptığım bir konuşmada bu konuların üzerinde kapsamlı olarak durdum. Türkiye
gibi bir toplumda siz dini dışlayamazsınız. Din önemli bir kurum. Silahlı
kuvvetlere yönelik yapılan propagandanın en temel noktalarından birisi de şudur.
‘Var ya bu ordunun başındaki generaller onlar dinsiz.’ 2009 da dedim ki, Türk
Silahlı Kuvvetleri peygamber ocağı. Ben peygamber ocağı olması sıfatından da
gurur duyarım. Peki karşı olduğumuz ne o zaman. Anayasanın 24’üncü maddesi var.
Bizim istediğimiz ne biliyor musunuz? Herkesin anayasanın 24’ncü maddesine
uyması. Peki ne diyor o madde? ‘Kimse siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfus
sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini, din duygularını, dince kutsal
sayılan şeyleri istismar edemez kötüye kullanamaz.’ İşte biz anayasanın bu
maddesine uyulmasını istiyoruz.”
Ülkede son birkaç yılda yaşananlar için “Türkiye hukuk devleti
falan değil. Kim söylüyorsa yalan söylüyor” diyen Başbuğ, hukuk
devletine dönüş yönünde bazı olumlu adımların da atıldığını belirtti.
İlker
Başbuğ, “Türkiye’de bazı aydınlar var. Ben onlara aydın demiyorum. Adam
çıkıyor diyor ki, ‘Askeri vesayet bitti’ diyor. Katılmıyorum askeri vesayet
kavramına. Devamında diyor ki, ‘Askeri vesayetin bitmesi için hukuk dışı
uygulamalara göz yumduk.’ Yahu bu terbiyesizlik ahlaksızlıktır” diye
konuştu.
Başbuğ, “Dolayısıyla ulus devlete sahip olmamız
lazım. Bu nitelik Türkiye’nin var oluşuyla direk orantılıdır. Ulus devlet
kavramını Türkiye’den kaldırırsanız sonumuz iyi olmaz. Örnek mi arıyorsunuz
gidin balkanlara bakın. Anayasamızda ‘Türkiye Cumhuriyeti devleti milletiyle
bölünmez bir bütündür’ diyor. Milleti bölmeyeceksiniz. Milleti bölerseniz bu
tehlikeli bir oyundur. Bu oyuna kimsenin gelmemesi lazım.
Esasında bal gibi
bugünkü anayasanın 66’ncı maddesindeki ‘Türk’ kelimesinin isim olduğunu herkes
biliyor. Üniter devletten federasyona giden bir devlet yoktur. Bir tek istisna
var o da Belçika. Burada hedef alınan ulus devlettir. PKK terör örgütünün bir
numaralı hedefi ulus devlet kavramıdır. Ulus devlete karşıdır. Ulus devleti
kaybederseniz ülkenin bütünlüğünü kaybedersiniz, milleti bölmüş olursunuz.
Milletin bölünmesi de bu ülkeyi uçuruma götürür. Bu çok
tehlikeli.”
ATATÜRK ÇANAKKALE’DE YOK DİYORLAR YALAN
“Elbette M. Kemal Atatürk ve arkadaşlarının
cumhuriyeti ilan ettiği günlerde de muhalefet vardı. Çok acımasız muhalefet
vardı. O günlerde vardı elbette bugünlerde de olacak. Bunlara üzülmeyin bunlar
azınlıktalar. Ne söylerlerse söylesinler; Türk milletinin yüreğindeki Atatürk
sevgisini hiçbir zaman azaltamazlar.
Bilakis o yaptıkları, bu sevgiyi daha çok
perçinleştiriyor. Atatürk ve arkadaşlarına yapılan saldırılara karşı tabi ki
sesimizi çıkarmak zorundayız. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönüm
kutladık. Bir iki densizlik oldu. Bir film çevrilmiş, Atatürk hemen hemen filmde
hiç geçmiyormuş. O gün İTÜ’deydim. Orada ‘Çanakkale Savaşları’nın her karesinde
M. Kemal Atatürk vardır’ dedim.
Sonra bir gazetede o filmi çekenin savunmasını
okudum. Diyor ki ‘ben deniz savaşını çektim. Deniz harekatı olduğu için Atatürk
yoktu’ diyor. Yalan söylüyor. Çanakkale’de ilk mermi atımı 19 Şubat 1915’tir.
Atatürk orada Bolayır bölgesinde komutan. Müttefikler küçük bir birlikle karaya
çıkarma yapmak ister. Atatürk bu duruma müdahale eder” diye konuştu.