Özel'in 'RAPOR' olayının perde arkası
Genelkurmay Başkanı
Necdet Özel sağlık sorunları nedeniyle 15 gün izin aldı Suriye’de
hareketlilik yaşandığı ve PKK ile mücadelenin engellendiği bir ortamda
Özel’in izne ayrılması ‘Torumtay tavrı mı’ sorularına yol açtı...
Necdet Özel'in 'rapor' olayının perde arkası:
İsmet ÖZÇELİK

Özel’in iznini duyurma şekli de tartışmaları büyüten bir etken oldu. Ankara kulisleri hareketlenince, Anadolu Ajansı “Başbakanlık kaynakları”na dayandırılarak, Özel’in bir operasyon geçirdiği ve bu nedenle 15 günlük izne ayrıldığını duyurdu. Ahmet Davutoğlu ve Tayyip Erdoğan’ın Özel’e geçmiş olsun mesajları ile eski fotoğraflar servis edildi.
ZAMANLAMA MANİDAR
Genelkurmay Başkanı’nın sağlık problemi olduğu, prostat ameliyatı olduğu doğru. Ama bu operasyonun zamanlaması manidar bulunuyor. Aydınlık’ın görüşlerine başvurduğu kaynaklar, PKK ile sürdürülen açılım politikalarına ve Suriye’de yaşanan gelişmelere dikkat çekiyorlar. Emekli bir general Aydınlık’a yaptığı değerlendirmede TSK’nın son dönemde hükümete yönelik kırgınlıklarına dikkat çekti.
Emekli general, “Hükümet PKK’nın istekleri yerine getiriyor, ama TSK’nın taleplerini yerine getirmiyor. PKK ile yürütülen açılım politikasının TSK’yı nasıl endişelendirdiğini biliyorum. TSK teröre karşı mücadelede önünün açılmasını ve PKK ile mücadele eden güvenlik güçlerine güvence istedi. Ama Hükümet bunu kabul etmedi. Bu çok ciddi rahatsızlık yarattı. Bundan başka çok konu var. PKK’ya neredeyse dokunulmazlık verilmesi, valiler üzerinden ellerinin kollarının bağlanması büyük sorun. Rahatsızlık her geçen gün artıyordu” dedi.
SURİYE’YE MÜDAHALE
TSK ile hükümetin anlaşamadığı bir başka konu da Suriye konusu. TSK ile hükümet Suriye’ye müdahale, Suriye sınırında cepler oluşturulması, güvenlikli bölgeler konusunda farklı görüşlere sahip. Başta Genelkurmay Başkanı Necdet Özel olmak üzere TSK, Türk askerinin Suriye’ye askeri müdahalesine kesin karşı.
Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz gelişmeleri yakından izleyen ve üst düzey komutanlarla temaslarını sürdüren emekli bir generalin anlattıkları da şöyle:
“TSK Suriye operasyona kesin karşı. Hükümetten gelen tüm taleplere direndiler. Son günlerde yine bazı baskıların gündeme geldiği konuşuluyor. Suudi Arabistan, Katar, Türkiye işbirliği ile yeni bir hamle yapılmak istendiğini biliyoruz. Ama TSK tavrını sürdürüyor. Suriye bataklığına girmek istemiyor. Bazı küçük tavizlerle bugüne kadar durumu idare ettiler. Eğer baskılar yoğunlaştıysa Özel’in izni ve iznin duyurulması bir mesajdır. Bu izni 1. Körfez savaşında Özal’ın Irak’a girme baskısına karşı dönemin Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay’ın istifasına benzetmek mümkün. TSK göz göre göre bu bataklığa girmez.”
TARTIŞMA YARATAN DUYURU
Özel’in izni ile ilgili olarak tartışmayı büyüten bir başka konu da izinle ilgili duyuru metni. Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre normalde özel kalemi tarafından hazırlanarak kendisine imzalatılması gereken metni bu kez bizzat Necdet Özel’in kendisi yazmış.
Kendi yazdığı metni özel kalemine vererek “Bu metni ilgili yerlere duyurun” demiş. Duyuru metninde geçen, “Görevimi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar’a bırakıyorum” ifadesi anlamlı bulunuyor. Metinde geleneksel TSK yazışmalarının dışına çıkılmasına vurgu yapılırken, zaman belirtilmemesine dikkat çekiliyor.
NEDEN GAZİ HASTANESİ?
Özel’in ameliyat için GATA’yı değil Gazi Üniversitesi hastanesini tercih etmesi de merak konusu oldu. Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre Özel’in oğlu Gazi hastanesinde doktor. Gazi Hastanesi’nin tercih edilmesi de bundan kaynaklanıyor.
NECİP TORUNTAY NE YAPMIŞTI?
Birinci Körfez Savaşı sırasında ABD Irak’a saldırı öncesinde Türkiye’den cephe açmaya karar vermişti. Özal, ABD Başkanı Bush’la anlaşmıştı. “Bir koyup üç alma” propagandası başladı. TSK buna kesinlikle karşı çıktı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay Bush - Özal planını reddederek istifa etti.
Torumtay, 1994 yılında yayımladığı anılarında bu konuya açıklık getirirken, “Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Türkiye’yi plansız, hazırlıksız ve donanımsız olarak Irak topraklarına, Irak savaşına ABD önderliğindeki saflarda dahil etme kararını engellemenin tek yolu olarak istifayı uygun bulduğunu” belirtmişti.
Torumtay’ın kitabında, “Bir ülkenin, savunma dışında bir savaşa girmesi, bağımsız ve egemen milletlerde, o ülkenin kendi milli iradesiyle olur. İttifak içerisinde dahi, o ittifakın gerektirdiği yükümlülükler milli menfaat ve hedeflerle bağdaştırılarak milli siyaset doğrultusunda, yine milletin kendi iradesiyle ve yetkili organları ile savaşa girme kararı verilir. Aksi takdirde, başka ülkelerin milli menfaatleri doğrultusunda bir savaşa sürüklenilmiş olunur. Örnek devlet adamı ve askeri strateji dehası olan Atatürk’ün veciz ifadesinde yer aldığı gibi savaş, millet için hayati derecede zorunlu olmadıkça bir cinayettir” demişti.