'20 milyar dolar ülke dışına tüyerken...'
Yeniçağ Gazetesi köşe yazarı Murat İde, özel bir jetle 20 milyar doların ülke dışına kaçırılırken jetler tarafından zorla indirildiğini belirtti...'20 milyar dolu uçağı jetler zorla indirdi'
Bir mizansenle, olayı yaşadığı bir rüya gibi anlatan İde, o paranın uçakla birlikte çok ünlü bir iş adamına ait olduğunu yazdı.
İş adamını tanımlarken, AKP'den aldığı tartışmalı ihalelerle aşırı zenginleştiğine ve bir gazeteciye de hayli yüklü miktarda tazminat davası açtığına dair ayrıntılar veren İde, rüya sosuna buladığı olayla ilgili şu satırları kaleme aldı:
"Bir rüya gördüm ama rüya mı kâbus mu, sormayın gitsin.. Güya bir havalimanının hemen yanı başındaki kafede oturuyorum.. Uçakları izliyorum.. İnen kalkan büyük uçakların arasında, nispeten küçük özel bir uçak dikkatimi çekiyor.. Kalkışını izlerken yanı başımda ak sakallı dede beliriyor.. Uçağı takip ettiğimi fark edip lafa giriyor; Yolcularından biri bir iş adamı, diğeri bir siyasetçinin oğlu..
Şaşırıyorum önce.. Meraklı gözle bakınca devamını beklediğimi anlıyor; uçağın yolcu ve mürettebat dışında başka bir ağırlığı var biliyor musun? Bir gazeteciye milyonluk dava açmış olan iş adamına ait 20 milyar dolar.."
İde, rüya olarak anlattığı olayda, iş adamının şirketinin başının bazı evraklar yüzünden dertte olduğunu belirtiyor ve 'aksakallı dedenin' uçakla ilgili, "O uçak ne oldu biliyor musun?"Uçuş korkum olduğundan aklıma ilk gelen "Allah korusun, düştü mü yok"Hayır"sa?" diyor dede;
-Havalandıktan bir süre sonra, hava sahasından çıkmadan jetler yanında bitiverdi.. Zorla indirdiler.."Peki içindeki para ne oldu?" diye soruyorum, dede bıyık altı güldükten sonra gözden kayboluyor.." satırlarıyla aslında anlattığı şeyin rüya olmadığını ima ediyor.
Ardından da kendi kendine, "O iş adamı parayı niye yurt dışına kaçırsın ki? Para gerçekten 20 milyar dolar mıydı? İnmeseydi uçağı vururlar mıydı? Vursalar ve para gökten yağmur gibi yere inse, kim, neyi, kime nasıl açıklardı?" diye sorduğunu ifade eden İde, yazısına şöyle devam ediyor:
"Ak sakallı dede bu gece yine ziyaretime gelirse soracağım; Uçak indi de, para ne oldu? Uçağı indiren, 'Al paranı otur aşağı' mı dedi, yoksa el mi koydu? E zaten yasa dışı yollarla ülkeden çıkarılmak istendiğine göre, o para bir nevi suç unsuru değil mi? Bir dava açılırsa, sonuçlanıncaya kadar paranın adli emanette beklemesi gerekmez mi? Aklı başında hangi ülke 20 milyar doları adli emanette tutar ki?
Rüyayı gördük, yazıya döktük.. Şimdi o rüyayı gören başkaları da varsa suflajlarını bekleyeceğiz..
Daha önce de teşebbüs eden bazı yakın-yöre iş adamları olmuştu, duyuyorduk.. Yurt dışına çıkarmak istedikleri valizler artık güvenilir(!) ellerde..
Kurban olduğum Allah, adaletsizlikle kazanılmış haramı yedirmiyor işte..
Yiyebildiklerinin hesabı da, bu dünyada olamazsa, eninde sonunda yüce divanda sorulacak.."
