MEB skandalları: Kadın düşmanlığı, şalvar, takke...
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni ders kitapları gerici içeriğiyle, Osmanlı öykünmesiyle ve kadın düşmanlığıyla yine şaşırtmadı.MEB skandallarına devam ediyor:
Kadın düşmanlığı, şalvar, takke...
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni ders kitapları kadın düşmanı, gerici ve Osmanlı öykünmesi içeren örneklerle dolu...
9 yaşından itibaren çocukların zorunlu olarak okuyacağı kitapların içeriği velilerin ve öğretmenlerin tepkisini çekerken, kitapların içeriğini soL'a değerlendiren uzman psikolojik danışman ve rehber öğretmen, kitapların içeriğinin çocuklar için uygun olmadığına dikkat çekti.
Talim Terbiye Kurulunun 18.04.2019
itibariyle beş yıllık süre boyunca ders kitabı olarak kabul ettiği 5.
Sınıf Türkçe ders kitabı öğretmenlerin ve velilerin tepkisini çekti.
AKILLI ULAŞIM SİSTEMLERİ Mİ?
Pek çok iş cinayetinin yaşandığı, işçilerin insanlık dışı çalışma
koşulları ile çalıştırıldığı ve doğa katliamı ile hatırlanacak olan yeni
havaalanının fotoğrafları ''Akıllı Ulaşım Sistemleri'' adıyla hükümet
reklamı olarak yer alıyor.
TÜRBANLI ÖĞRENCİLER, ŞALVAR VE TAKKE
Kitaplarda türbanlı öğretmen ve çocukların görselleri ile şalvarlı,
takkeli figürler yer alıyor. Erkek figürler koltuk ve taburede otururken
kadınlar ise yerde oturuyor. Bir hikayede fiziksel olarak güçlü olmak
bir erdem olarak öğretiliyor. Cinsiyetçilik de hem görsellerle hem
hikayelerle işlenmiş.
Ders kitaplarını basma sorumluluğu verilen diğer yayınevleri gibi bu
ders kitabını basan Anıttepe Yayıncılık ile ilgili de detaylı bilgiye
ulaşmak güç.
15 TEMMUZ ÖVGÜSÜ
15 Temmuz hemen her ders kitabında bir kahramanlık destanı olarak yer
aldı.
KİTAPLARI KİM BASIYOR BELLİ DEĞİL
Milli Eğitim Bakanlığı'nın sitesinde ''2018-2019 Eğitim ve Öğretim
Yılında Okutulacak İlkokul, Ortaokul ve Lise Ders Kitapları'' linkine
tıklandığında karşınıza, ''Üzgünüz! Aradığınız sayfa kullanılmamaktadır.
Arama yapmayı deneyebilir ya da anasayfaya gidebilirsiniz'' yazısı
çıkıyor. Velilerin ve uzmanların kitaplara kolay ulaşması ve incelenmesi
engellenmiş durumda.
OSMANLI ÖVGÜSÜ HER YERDE
Milli Eğitim Bakanlığı bazı kitapları kendi basmaya devam etse de kitap
basma işini çeşitli kurumlara devretti ve geçmişine dair sağlıklı bilgi
bulunamayan Lisans, Anadol, Ekoyay, Öğün, Özgün gibi farklı yayın
evlerinden kitaplar bu hafta itibariyle çocuklara ulaştı. Görsellerde
kullanılan figürlerin giysileriyle, sözcüklerin kullanım şekilleriyle ve
konulara verilen örneklerle sık sık Osmanlı öykünmesine yer verilen
kitaplar, bu yönüyle de tepki çekti.
'9-10 YAŞ ARALIĞINDA OLAN ÇOCUKLARIN ZİHNİ YANLIŞ BİÇİMLENDİRİLİYOR'
Konuyla ilgili olarak danıştığımız uzman psikolojik danışman ve rehber
öğretmen kitabın çocuklar için uygun olmadığını söyledi ve ''5.sınıfa
devam eden çocuklar 9-10 yaş aralığındalar. Henüz soyut düşünme
beceresini kazanmadıkları bu dönemde hem aile hem okuldan gelen bilgi
doğrudan kabul edilir ve doğru olarak algılanır. Okul dediğimizde akla
öğretmen gelecektir önce tabii ancak okul çocuklara kitaplarını da
veriyor bir süredir.
Bilimsel bilgiden ve evrensel insanlık
değerlerinden uzak hazırlanmış kitaplarda ise onların zihinlerini yanlış
biçimlendirecek bilgilerle dolu. Kitaba bakıldığında metinlerde ve
görsellerde Arap, Osmanlı, İslam propagandasını görmek mümkün.
Yetişkinler buradaki, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da açıkça belirttiği
niyeti okuyabilir ancak çocuk bunun olması gereken olduğunu düşünür.
Görülen resimde erkeklerin divanda oturmaları, başı takkeli erkek
çocuğun taburede, kadının ise yerde oturması bize, kadının ailedeki ya
da toplumdaki konumlandırılışının Milli Eğitim programında nasıl yer
aldığını gösteriyor. Bu resme bakan çocuk, erkeğin aşağısında,
gerisindeki kadın konumlanışını, olması gereken, 'normal' olan olarak
algılıyor.
Bildiğiniz gibi pek çok toplumsal hastalığın ve sonu cinayete
varan şiddet sorununun altındaki fikir de çok benzer. Bu sadece bir
örnek, kitabın tamamı pedagojik açıdan büyük yanlışlarla dolu ve beş
yıllık bir ders kitabı oluşu tedirgin edici. Bu algının çocukların
zihnine işlenmesine izin vermemek ise aydınlanmacı, bilimsel ve laik
eğitimden yana herkesin sorumluluğu olduğunu düşünüyorum'' şeklinde
yorumladı.