Tayyip: 'Benim kitabımda geri adım atmak yok' dedi!
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyükelçi krizine dair 'Ben nasıl geri adım attım? Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok' dedi...
Erdoğan:'Ben taarruzdayım,
benim kitabımda geri adım atmak yok'
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyükelçi krizine ilişkin “Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçinin neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit” dedi...
'Temennimiz odur ki İran da burada aklıselim ile hareket ederse...'
Erdoğan, Azerbaycan ziyareti sonunda uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yücel Koç’un, “Gerek şahsınız gerek Sayın Aliyev Ermenistan’a kalıcı barış için masaya gelmesi çağrısında bulunmuştunuz, hatta 6’lı bir komisyon önermiştiniz; İran ve Gürcistan’ın da içinde olacağı. Bugün Ermenistan’a yönelik bu çağrıyı da tekrarladınız. Ama İran son dönemde ‘İsrail’i buraya getirdiniz’ bahanesiyle Azerbaycan’ı ciddi şekilde tehdit ediyor; diğer taraftan da Ermenistan’la yeni işbirliği arayışlarına girerek sanki sizin ve Sayın Aliyev’in çabalarını baltalamaya çalışıyor gibi bir görüntü var. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz” sorusu üzerine ise şöyle konuştu.
“İlham Bey’le bu konunun da müzakeresini yaptık. İlham Bey kararlı bir duruş içerisinde ve o kararlı duruşundan da herhangi bir taviz vermiyor. Dedi ki ‘Bizim İsrail’e yönelik verilmiş bir tavizimiz yok. Biz İsrail’le her türlü mal mübadelesi içerisinde adım atabiliriz. Farklı ülkelerle nasıl adım atıyorsak, burada da aynı şekilde İsrail’le bu tür ilişkilerimiz vardır ve bundan sonra da olacaktır.’ Bu konularda da ülkeler birbirlerinin karar mekanizmalarını etkilememeli, etkileyemez. Temennimiz odur ki İran da burada aklıselim ile hareket ederse İran ve Azerbaycan arasında herhangi bir sıkıntı yaşanmamış olsun.”
'Büyükelçinin neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım'
Nilgün Balkaç’ın, “10 büyükelçiden gerilimi düşüren bir açıklama geldi. Aslında sizin yaptığınız bu çıkış Davos’taki ‘one minute’ çıkışına benzeyen bir çıkış olarak nitelendirildi. Ne yaşandı bu süreçte? Biden ile görüşme öncesinde Amerika Birleşik Devletleri’nden geri adım mantığındaki adım, süreci nasıl etkileyecek bundan sonrası için, nasıl olmalı süreç” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim atmış olduğumuz adım birilerine gövde gösterisi değil, sadece Türkiye’de görev yapmakta olan büyükelçilerin Türkiye’nin iç işlerine müdahil olmaması anlamındadır. Herhangi bir büyükelçi görev yaptığı ülkenin iç işlerine müdahale yetkisine sahip değildir. Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini bunların benden daha iyi bilmeleri lazım. Çünkü büyükelçilerin kendileriyle ilgili bu tür sözleşmeleri adım adım uygulaması lazım, adım adım takip etmesi lazım. Kaldı ki sen Türkiye’de görev yapıyorsun; Türkiye’de görev yapan bir büyükelçinin, Türkiye’nin bir kabile devleti olmadığını bilmesi lazım. Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçinin neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit. Tabii Amerika’nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açıklama oradan geldi. Zaten Amerika’dan açıklama gelince diğer 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu iş böylece kapanmış oldu” dedi.
'Ben taarruzdayım, benim kitabımda geri adım atmak yok'
Cansın Helvacı’nın, “Amerika Birleşik Devletleri ve büyükelçiler krizini konuşurken, bir yandan Amerika gazetelerinde bazı manşetler gördük bugün. Sizinle ilgiliydi o manşetler; ‘Erdoğan krizden kaçtı, geri adım attı’ gibi Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine Erdoğan, “Ben nasıl geri adım attım?
Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok” dedi.
Batı basınından 'büyükelçi krizi' değerlendirmesi: Erdoğan geri adım attı
Osman Kavala yanıtı: Biz bildiğimizi okuruz
Deniz Kilislioğlu’nun “10 büyükelçiyle ilgili kriz bitti ama bir taraftan da Avrupa Konseyi’ndeki süreç devam ediyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kasımın sonunda Türkiye’nin sözleşmeyi ihlal edip etmediğine ilişkin olarak bir süreç başlatabilir. Bununla ilgili olarak değerlendirmeniz nedir? Çünkü eğer bu tarihe kadar Osman Kavala serbest bırakılmazsa, AİHM’nin vereceği bir görüş bu anlamda belirleyici olacak herhalde. Ne söylersiniz acaba? Beklentiniz nedir?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları ifade etti:
“Benim herhangi bir beklentim yok. Benim sadece tek beklentim var; biz bildiğimizi okuruz. Konsey bildiğini mi okur; okusun. Onlar ne okuyor; dinleriz, görürüz. AİHM’ninkini de Konsey’inkini de dinleriz; dinledikten sonra da biz üzerimize düşeni yaparız. Gereği neyse bunu yapacağız. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak bu makamda bulunduğum sürece üzerime düşen görevi dört dörtlük yaparım. ‘Acaba şu ne der, bu ne der’; bunlara hiç bakmam. Benim aldığım terbiye bu, yetişme tarzım bu. Ölene kadar da aynen bu istikamette devam ederim, devam edeceğim.”