İmamoğlu'na suikast mektubu
"Suikast Bildirimi" başlığını taşıyan mektupta Osman Yıldırım, önümüzdeki günlerde İmamoğlu’na bir suikast yapılacağını iddia etti...
İmamoğlu'na suikast mektubu: 'MOBESE kayıtlarının servis edilmesi gözdağıydı, size suikast yapılacak...'
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Ergenekon
davasında sanık olarak yargılandığı sırada firarı savcı Zekeriya Öz'ün
'itirafçı' olarak kullandığı, Danıştay’ın basılarak hâkim Mustafa Yücel
Özbilgin’in öldürülmesinin de faillerinden olan Osman Yıldırım'ın
cezaevinden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yazdığı mektupta "Pimi
çekilmiş serseri bir el bombası olarak, zatı alinize suikast yapacağını
bildiriyorum" dediğini aktardı...
Terkoğlu'nun aktardığına göre "Suikast Bildirimi" başlığını taşıyan
mektupta Osman Yıldırım, önümüzdeki günlerde İmamoğlu’na bir suikast
yapılacağını iddia etti.
Yıldırım mektubunda,“Kendi yaptıkları, Türkiye’nin 11 Eylül’ü olan
Danıştay katliamının kayıtlarını, MOBESE kayıtlarını imha ederken, 27
Ocak 2022 tarihli yemek yeme kayıtlarınızı gösteren MOBESE kayıtlarını
basın ve medyaya bile isteye servis etmeleri, zatı alinize yapılmış bir
tehdittir, gözdağıdır. Ve bir sonraki aşamaları şahsınıza suikast
yapacaklardır" ifadesini kullandı.
Yıldırım, "İstanbul Valiliği’ne ve
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na kesinlikle güvenmeyin" dedi.
Barış Terkoğlu yazısına şöyle devam etti:
"İhbar dilekçesinin sonunda Süleyman Soylu’yu işaret eden Yıldırım, şu
ifadeleri kullanmış:
'Pimi çekilmiş serseri bir el bombası olarak, zatı alinize suikast
yapacağını bildiriyorum.'
Sicilinde Atatürk’e hakaret olan, halihazırda Atatürkçülere kurulan en
büyük kumpasta rol olan Yıldırım, ihbar mektubunu şöyle bitirmiş:
'Zatı alinize, CHP’ye, Atatürk Cumhuriyetine en derin sevgi ve
saygılarımı arz ederim.'
Terkoğlu, mektubun İBB'ye teslim edilmesinin ardından, 11 Şubat’ta, İBB,
Genel Sekreter Can Akın Çağlar'ın, "Gerekli emniyet tedbirlerinin
alınması için gereğinin yapılması" konusunda İstanbul Valiliği’ne yazı
yazıldığını belirtti.
Terkoğlu, İstanbul Valiliği'nin 21 Şubat’ta, İstanbul Emniyet
Müdürlüğü’ne konuyu bildirdiğini söylerken, "Valilik kaynaklarının
aktardığına göre, buradan sonra bir gelişme olmamış. İBB’ye konuyu
sorduğumda, onlara da herhangi bir geri dönüş olmadığını, Emniyet’ten
bir bildirimde bulunulmadığını öğrendim. Kısacası bir ayı aşkın süredir,
tuhaf hikâye sessizliğe gömülmüştü" dedi.