"AKP halktan tamamen koptu"
Sadettin Tantan: "AKP halktan tamamen koptu"
Abdullah Ağırkan: 31 Mart yerel seçimlerinin ardından CHP 47 yıl sonra birinci parti oldu. Bekliyor muydunuz, sonuçlar sizi şaşırttı mı?
Sadettin Tantan: AKP’nin kaybetmesi şaşırtıcı olmadı. Seçim sonuçları CHP’nin başarısından ziyade AKP’nin halktan kopmasının bir sonucudur.
Abdullah Ağırkan: Bu değişim sürecine dair düşünceniz nedir?
Sadettin Tantan : Son 20 yılda Türkiye büyük bir değişim yaşadı. BOP kapsamında küresel güçlerin Türkiye’yi değiştirmek istedikleri bilinen bir gerçek. Aslında bu konuda iktidar ortağının seçimlerin ertesinde “umarım Türkiye değişmez” söylemi üzerine tartışılması gereken bir husus olup ne demek istediğini izah etmelidir. Küresel güçlerle müzakare edilerek veya boyun eğerek değil onlarla mücadele ederek Türkiye korunabilir. Şu anki siyasi zihniyet uluslararası politikada itibarsız ve bitik durumdadır oysaki bu durum Türkiye’nin potansiyelini yansıtmamaktadır. Seçim sonrası isimler değişse de zihniyetin değişmemesi halinde Türkiye’nin politik olarak istediklerini elde edemeyeceğini bilmemiz lazım bu nedenle isimler değil zihniyet değişmelidir. Bu değişimin temeli milli kimlikli siyaset ve güvenlik mimarlığının yeniden inşasıdır.
Abdullah Ağırkan: Yerel yönetimlerdeki başarı, ülkede nasıl bir süreç yaratacak?
Sadettin Tantan: Bunu zaman gösterecek. Neticede her değişim yeni bir heyecan yaratır. Muhalefet eline geçen fırsatı doğru değerlenebilirse Meclis’te de çoğunluğu yakalayabilir. Ama bu kimseyi aldatmasın, mesele zihniyetin değişmesidir. Siyaset milli kimlik temeli üzerine inşa edilmelidir.
Abdullah Ağırkan: Belediyelerde, ekonomik istikrarsızlık ve enflasyonla mücadele için hangi adımlar atılacak?
Sadettin Tantan : Belediyelerin görev ve yetkileri sınırlı, iktidar bunu daha da sınırlandırmak için elinden geleni yapıyor. Bu nedenle belediyelerin bu konuda atabileceği adımlar sınırlı. Ancak; örnek projelerle ister istemez değişim ve fark yaratabilecek adımlar atılabilir. İBB’ nin çiftçilere verdiği destek, gereksiz harcamaların iptal edilmesi, kamuya fayda sağlayan projelerin hayata geçirilmesi adımları yerindedir.
Abdullah Ağırkan: Toplumda şiddet neden arttı bu kadar sizce?
Sadettin Tantan : Ekonomik sorunlar bunun baş sebebidir. Ayrıca; teknoloji ve haberleşmenin artmasıyla artık herkes her olaydan çabuk şekilde haberdar oluyor. Kötü gibi görünen bir olay etkileşimde kalarak başka insanlar üzerinde etkili oluyor. Sosyal medya faktörüyle her şey çabuk yayılıyor ve insanlar da bunu tekrarlayabiliyor. Ayrıca ülkemize giren kaçak yabancılar da şiddetin artmasında dikkate değer bir unsur. Güvenlik mimarlığının proaktif olarak güncellenmemiş olması nedeniyle şiddetteki artış engellenemiyor. Temel mesele güvenlik mimarlığını zamana ve çağa göre modernleştirmek ve düzenlemektir.
Abdullah Ağırkan: İBB’ye ve genel olarak CHP’li belediyelere yönelik yürütülen kara propaganda hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sadettin Tantan : Türkiye’de son yıllarda “algı” kavramı her şeyin önüne konulmaya başlandı. Gerçeklikten uzak olarak algı ile işler yürümesine izin verilmemelidir. Ancak; halk her şeyi görüyor ve biliyor. İstanbul’da ve Ankara’da halkın ikinci kez İmamoğlu’nu ve Yavaş’ı açık farkla seçmesi kara propagandanın işe yaramadığını ortaya koymuştur.
Abdullah Ağırkan: Erken seçim veyahut zamanında yapılabilecek seçim için genel olarak nasıl bakıyorsunuz?
Sadettin Tantan : Muhalefet erken seçim konusunda ısrarcı olamadı. Meclis’teki mevcut tablo halkın iradesini yansıtmıyor. İlk seçimde; belediye seçimlerine benzer bir sonuç çıkabilir.
Abdullah Ağırkan: CHP’nin Cumhurbaşkanı adayları noktasında öngörünüz ve düşünceniz nedir? Sizce bu tartışma şu anda doğru mu?
Sadettin Tantan : Gerektiği zaman, gereken aday ve lider ortaya çıkacaktır. Türkiye’nin isimlerden ziyade sistemi konuşması ve oluşturması gerekli. Kurumların güçlü ve liyakata dayalı olduğu bir yarı başkanlık sistemi düşünülebilir.
Abdullah Ağırkan: Son olarak geleceğe dair nasıl bir ülke hayaliniz, umudunuz var?
Sadettin Tantan: Milli kimlik üzerine inşa edilmiş, güvenlik sistemini oturtmuş ve yeri geldiğinde güncelleyebilen, güçlü ekonomisi olan, üretimi temel alan, Türk tarihini bilen ve buna layık davranan, halkı refah ve mutlu, Atatürk’ün işaret ettiği hedeflere ilerleyen bir ülke hayal ediyorum. Türk milleti var oldukça bu hayal her zaman var olacaktır.