Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay'dan proje okulu tepkisi

AKP'nin proje okulu uygulamasındaki son atamalarla, kurumlarından ve öğrencilerinden koparılan öğretmenler için Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay'dan açıklama geldi. Atamaları 12punto'ya değerlendiren Özbay, "Atamalarda başta yandaş sendikalar, siyasi iktidar mensubu il ve ilçe başkanlıkları ile tarikatların etkili olduğu duyumları geliyor" ifadelerini kullandı...

Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay'dan proje okulu tepkisi: 'Atamalarda tarikatların etkili olduğu duyumları geliyor'

SivriSinekCaz
AKP’nin projesi olarak 2014 yılında başlatılan ‘Proje Okulu’ kapsamında Kadıköy Anadolu, Kabataş Erkek, Pertevniyal, Cağaloğlu Anadolu Lisesi gibi Türkiye’nin en yüksek puanlı ve en başarılı yüzde 1’lik diliminde olan öğrencilerin gittiği okullar bir gece proje okulu kapsamına alındı. 

12 Punto'dan Hazal Güven'in haberinde, proje okul kapsamındaki okullarda görev yapan öğretmenler, yaklaşık bir ay önce tercih kullandı. Tercih sonuçları ise hafta başında açıklandı. Ancak öğretmenler deyim yerindeyse bir şokla karşılaştı. Çoğu öğretmen kendi okulunda devam etmek için birinci sıraya görev yaptığı okulu yazdı ancak ya başka okullara atandı ya da hiçbir yere ataması yapılmayarak açıkta kaldı. 

Atama sonuçlarının ardından liseler ayağa kalktı. Pek çok lisede öğrenciler oturma eylemleri ve ders boykotlarıyla tepkisini gösterdi. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, skandal atamalara ilişkin 12punto'ya değerlendirmelerde bulundu. 

"Öğretmenler zamanında ve açık bir biçimde görevlendirilmelidir. Eğitim kişisel ikbal aracı değil halkın en kutsal hakkıdır" diyen Özbay, şu ifadeleri kullandı: 

"Açık çağrımızdır; okulları, öğretmen ve öğrencileri nitelikli ya da niteliksiz okul ayrımıyla ayrıştırmaktan vazgeçiniz. Eğitimde eşitliği zedeleyen bu uygulamalara derhal son veriniz. Proje okulları adı altında yürütülen uygulama öğretmen atamalarında keyfiliği, kayırmacılığı, torpili ve adaletsizliği beraberinde getirmiştir. Objekltif kriterlerin olmadığı bir sistemde liyakat ortadan kalkar, emeğe ve bilgiye dayalı başarı gözardı edilir. Eğitim yuvalarımız, cemaatlerin, tarikatların, siyasi grupların yetkisine terk edilemez. 

'TORPİLİ DEĞİL, LİYAKATI GEÇERLİ HALE GETİRİN'

Atamalarda yandaş sendikalar ve siyasi bağlantılar değil, eğitimcinin deneyimi, akademik başarısı, eğitimdeki yeterliliği esas alınmalıdır. Bugün birçok öğretmenimiz, yüksek lisans, doktora yapmış, başarı belgeleriyle ödüllendirilmiş, yıllarca aynı okulda hizmet vermesine rağmen proje okullarına atanmamakta ve bu öğretmenlerimizin atamaları iptal edilmiş durumdadır. Bu durum kabul edilemez. Hangi kriterlerle atama yapıldığı belirsizdir. Kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklanmalı ve denetlenebilir bir hale getirilmelidir. MEB’e açık çağrımızdır; proje okulu ayrımına derhal son verin. Tüm okullar için geçerli, tek ve şeffaf bir atama yönetmeliği oluşturun. Torpili değil liyakatı geçerli hale getirin. Öğretmenler zamanında ve açık bir biçimde görevlendirilmelidir. Eğitim kişisel ikbal aracı değil halkın en kutsal hakkıdır.

Eğitim-İş olarak diyoruz ki; Cumhuriyetin değerlerine, laikliğe, bilime ve emeğe sahip çıkan öğretmenler olarak hem hukuki hem örgütsel mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Eğitimi gericileştiren, bilimsellikten uzaklaştıran her türlü yaklaşıma karşı duracağız. Her öğretmenimizin hakkını, her öğrencimizin geleceğini savunacağız. Milli Eğitim Bakanlığı, proje okulu adı altında 2300 okulda keyfi şekilde atamaları gerçekleştirmektedir. Şu anda Türkiye’de 2300 proje okulu, bu okullarda görev yapan 79 binin üzerinde öğretmen, 5 binin üzerinde idareci bulunmakta. Bu okulları, 500 bine yakın öğretmen tercih edebilirken buralara atamalar tamamen merkezde bakanlık onayına bırakılmış durumda."

'ATAMALARDA TARİKATLARIN ETKİLİ OLDUĞU DUYUMLARI GELİYOR'

Atamalarda kriter belirsizliğine dikkat çeken Özbay, kendilerine ulaşan duyumları da aktardı. "Atamalarda başta yandaş sendikalar, siyasi iktidar mensubu il ve ilçe başkanlıkları ile tarikatların etkili olduğu duyumları geliyor" diyen Özbay, sözlerine şöyle devam etti: 

"Bugün binlerce öğretmenimizin hiçbir gerekçe gösterilmeden, keyfi şekilde okullarındaki görevlerine atamaları yapılmamış ve bundan sonraki süreçte belki de yaşam alanlarından çok uzak bir yere adeta sürgün edilecek durumla karşı karşıya bırakılmıştır. Türkiye’nin birçok köklü okulunun içi boşaltılmıştır. Örneğin; İzmir’deki Atatürk Anadolu Lisesi’nde 90 öğretmenin 60’dan fazlasının yeniden ataması yapılmadığı için mağdur edilmiştir. O okuldaki öğretmenlerin o okulun kültürüyle birlikte birçok kişinin kabul ettiği ve okulun gerçekten eğitim ortamının önemli isimleri bugün itibarıyla artık o okuldan gitme hazırlığı yapmak durumunda kalmıştır. Bunda artık hiçbir şekilde şeffaf, denetlenebilir, hesap verebilir bir yöntem yoktur. Öğretmenlerimizin arasında 30 yıllık öğretmenler, yıllarca aynı okulda görev yapmış, doktorası, yüksek lisansı olan, hiçbir cezası olmayan öğretmenler olduğunu görüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı adeta okulların sahibi gibi davranıyor. Bu okullar birnevi işgal edilmiş durumda. Buralara atamalarda başta yandaş sendikalar, siyasi iktidar mensubu il ve ilçe başkanlıkları ile tarikatların etkili olduğu duyumları geliyor. 

Birçok ilimizde boş kadro olmasına rağmen öğretmenlerin tercih yapmasına, okul idarelerinin de bu tercihleri onaylamasına rağmen bakanlık tarafından onaylanmadığını görüyoruz. MEB, proje okullarında kendilerine makbul olan atamalar gerçekleştirmek istiyor."

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/