'Avukat Yıldırım savcılar adına pazarlık yapıyor'
CHP MYK’sının sona ermesinin ardından açıklama yapan CHP Sözcüsü Deniz Avukat Mehmet Yıldırım ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu...
CHP Sözcüsü Yücel’den avukat Yıldırım hakkında çarpıcı iddia: ‘Savcılar adına pazarlık yapıyor’
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında CHP Genel Merkezi’nde toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından CHP Sözcüsü Deniz Yücel, MYK gündemine ilişkin basın açıklaması yaptı.
Yücel açıklamasında “Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in geçtiğimiz hafta adını verdiği Mehmet Yıldırım isimli avukat birçok şüphelinin avukatlığını yapıyor. Bu soruşturmanın başından beri tüm avukatlara, yalnız tek bir şüpheliyle görüşebilirsin, tek bir şüphelinin avukatı olabilirsin diye bir sınırlama getiriliyor ama bu avukata öyle bir sınırlama yok. Neden çünkü bu avukat özel yetkili. Savcılar adına pazarlık yapıyor. Ümit tacirliği yapıyor, işlediği suç en hafifinden nüfuz ticareti” ifadelerini kullandı.
Yücel açıklamasında şunları kaydetti:
"Attığımız her adımı, şehitlerimizi, şehitlerimizin ailesini ve gazilerimizi incitmemenin hassasiyetiyle attığımızın ve bundan sonra da öyle olacağının bir kez daha altını çiziyoruz. Komisyon üyesi MYK üyelerimiz Gökçe Gökçen, Murat Bakan ve Grup Başkanvekilimiz Murat Emir sunum yaptılar. CHP’nin komisyona girmesi, ‘bu komisyonda Anayasa değişikliği konuşulacak, tartışılacak’ gibi gerekçelerle eleştiriliyordu ancak bu komisyonda Anayasa değişikliğinin konuşulmadığı, tartışılmadığını herkes gördü. Biz hep şunu söyledik, kimse Cumhuriyet Halk Partisini olduğu komisyondan korkmasın. Cumhuriyet Halk Partisi Anayasanın, üniter devletin, şehit aileleri ve gazilerimizin hassasiyetlerinin teminatıdır. MİT’in sunum yaptığı bir toplantının gizli yapılması doğaldır. Ancak bu oturum Cumhuriyet Halk Partisinin başvurusuyla tam tutanak altına alınmıştır. CHP komisyon kurulmadan 9 ay önce ‘Demokrasi ve Adalet Komisyonu’ adı altında bir komisyon kurmuştu. Bu komisyon zaten demokrasi, toplumsal barış, eşit yurttaşlık, adalet ve hukukun üstünlüğü gibi ana başlıklar üzerinde aylardır çalışmakta idi. Yarın gerçekleştirilecek üçüncü toplantıdan önce CHP’li komisyon üyelerimizce basın toplantısı yapılarak Cumhuriyet Halk Partisinin yaptığı çalışmalar ve komisyona getirilecek önerilerin ana başlıklarını kamuoyuyla paylaşacaklardır. Örneğin bu komisyona şehit aileleri ve gazilerimizin davet edilmesi, Türkiye Barolar Birliğinin, akademisyenlerin, bilim insanlarının davet edilmesi ve katkı sağlamaları CHP’nin en önemli hassasiyetlerinden birkaçıdır. Ülkemizin ve milletimizin menfaatine olan her noktada CHP sorumluluk almaktan çekinmeyecektir.
"Her geçen gün hayatta kalmanın imkânsız hale gelmesini kabul etmiyoruz"
Dün akşam merkez üssü Balıkesir'in Sındırgı ilçesi olan ve birçok kentimizde hissedilen 6,1 büyüklüğündeki depremde yaşamını yitiren 81 yaşındaki vatandaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine baş sağlığı ve sabır diliyorum. Yaralı kurtarılan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Deprem anında ve sonrasında GSM operatörleri yine kilitlendi, halkımız sevdiklerine ulaşamadı. Rusya’da 8.8’lik depremde hiçbir can kaybı yaşanmazken, Balıkesir merkezli 6.1 şiddetindeki depremde can kaybı yaşanıyor. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğiyle yüzleşmek için daha kaç şiddetinde deprem olmasını bekliyorsunuz? Bu mesele fıtrat, kader diyerek geçiştirilemeyecek bir meseledir. Deprem bir Türkiye gerçeğidir. Türkiye bir deprem ülkesidir… Ve bu gerçeğin bilinciyle hareket eden geleceğin Cumhurbaşkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, 2019’dan bu yana İstanbul’un altyapısına yaklaşık 65 milyar liralık yatırım yaptı. Afet güvenliği için de önemli adımlar atarak Deprem Risk Azaltım Sistemini hayata geçirdi. İstanbul’un olası depremlere karşı daha dayanıklı hale gelmesini planlamak için İstanbul deprem eylem planını oluşturdu. Hızlı Tarama Yöntemi ile İstanbul’da depreme karşı dayanıksız, risk oranları yüksek bin 556 binanın tespiti gerçekleştirildi, 96 binada resmî süreç başlatıldı. 19 Mart hukuk darbesiyle sadece; milletin derdiyle dertlenen geleceğin cumhurbaşkanı tutsak edilmedi, İstanbul’da olası bir depremde yaşanması kuvvetle muhtemel felaketlerin önüne geçmek için yürütülen çalışmalar sekteye uğratılmış oldu. Kolay ölümler ülkesi haline gelen Türkiye’de her geçen gün hayatta kalmanın imkânsız hale gelmesini kabul etmiyoruz.
"Sahte diplomalar peynir ekmek gibi dağıtılmış"
AKP iktidarı bu millete bir kez daha ‘Nerede bu devlet’ sorusunu sordurmuştur. Devlet kurumlarında liyakat yok edilmiş, yalan dolan, hile hurda ne üzücüdür ki, her bir kuruma sirayet etmiş durumda. Sahte diplomalar peynir ekmek gibi dağıtılmış. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi hala ‘400 akademisyenin usulsüz atandığı yönündeki iddia, dosya şüphelilerinden birinin soyut beyanına dayanmaktadır’ diye açıklama yapıyor. Neresinden tutsanız elinizde kalan bir durumla karşı karşıyayız. Psikoloğa gidiyorum diye bir halı yıkamacıya gitmiş olabilirsiniz. Avukat sandığınız kişi depremde hayatını kaybeden bir avukatın diplomasını kullanacak kadar ahlaksız ve vicdansız biri olabilir. Gençlerin umutlarını çaldınız. Yıllarca emek verip çalışan, namuslu, dürüst, çalışkan gençlere ‘Her şey boşuna mıydı’ sorusunu sordurdunuz. Siz nasıl bir iktidarsınız ki bu toplumu bir büyük şüphenin içine itip, devlete güveni, devletin kurumlarının itibarını yok ettiniz. Güçler ayrılığını yok edip yargının bağımsız ve tarafsız yapısını ortadan kaldırdınız. “AKP, bugün yargıdaki çürümüşlüğün temel sorumlusudur”
Bugün yaşananların sorumlusu 19 Mart yargı darbesi ile onlarca belediye başkanımızı, çalışma arkadaşlarımızı somut delil olmaksızın cezaevine gönderen çarpık sistemin mimarlarıdır. Devletin temelinden adaleti çekip alan da, yargıya müdahale edip bağımsız ve tarafsız yapısını ortadan kaldıran da AKP iktidarıdır. İktidara geldiği andan itibaren kritik pek çok davadaki müdahaleleri ile AKP, bugün yargıdaki çürümüşlüğün temel sorumlusudur.
Yıllar içindeki bu müdahaleler nedeniyle bugün adalete güven yüzde 20’lere düşmüştür. Ekrem Başkanın Akın Gürlek ile olan davasında, Ekrem Başkanın tüm suçlamalardan beraat etmesi yönünde oy kullanan hâkimin görev yeri değiştirildi ve İş Mahkemesi’ne atandı… Ekrem Başkanın diploma iptali davasına bakan İstanbul 5. İdare Mahkemesi Başkanı araştırma yazısı istedi ve daha yürütmeyi durdurma talebi hakkında karar veremeden görevden alındı. Sayın Yılmaz Tunç, başkanı olduğunuz Hakimler Savcılar Kurulu bu değişiklikleri hangi saikle, hangi kriterlere göre yaptı? Bu görev değişiklikleri bir tesadüf mü? Yoksa CHP'yi suçlu gösterme planının iktidar tarafından dizayn edilen yargı ayağı mı? Türkiye’de başka hiçbir dönemde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı bu kadar ayaklar altına alınmamıştır. AKP bunu bilinçli ve sistematik bir şekilde adım adım yapmıştır.
"AKP'nin iktidarı sallanıyor"
Fatih Altaylı 51 gündür tutuklu. Özgürlüğünün gasbedilmesi Fatih Altaylı’nın gazetecilik yapmasına engel olamadı. Silivri’den de yazıyor, yorumluyor ve halkın haber alma özgürlüğüne hizmet ediyor. Yetmedi Fatih Altaylı'nın YouTube kanalı hakkında erişim engeli kararı verildi. Akıllarınca Fatih Altaylı’nın boş koltuğuna bile operasyon düzenlediler. Şimdi ise yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlamasıyla Fatih Altaylı hakkında bir soruşturma daha açıldı, 3 yıla kadar hapsi isteniyor. Çünkü bu boş koltuk, yandaş medyanın bütün izlenilirliğinden de fazla izleniyor. Çünkü bu boş koltuk, iktidarı fena halde korkutuyor. Mesele şu; Fatih Altaylı yorumladıkça halk gerçekleri öğreniyor, halk gerçekleri öğrendikçe AKP’nin iktidarı sallanıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, ilk seçimde gidişlerini engelleyemeyecekler.