İşte Tayyip ve Gül’ün gizli örgütü!

İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, bugün İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yürüttükleri gizli örgüt çalışmasını kanıtlarıyla açıklayarak, Meclis Araştırması açılmasını istedi. 

Özbey’in açıklaması şöyle;

 İşte Erdoğan ve Gül’ün TSK içindeki gizli örgütü!

 Türk Ordusunu imha operasyonu devam etmektedir. Son olarak İzmir’de Türk Ordusunun yüzlerce namuslu subayı casuslukla suçlandı. Türk Ordusu’nu imha saldırısının Türk Subayının namusuna tasallut etme düzeyine düşülerek sürdürüldüğüne tanık olmaktayız. Saldırının hedefinde, Türk Subayı üzerinden Türk Milletinin namusu vardır.

Milletimize Türk Ordusuna karşı imha operasyonu yürüten örgütü kanıtlarıyla açıklıyoruz. 

Kanıtlarımız ablasını öldürmekten, yeğenine fuhuş yaptırmaktan veya erkek yeğenine tecavüzden hükümlü gizli tanıklar değil. Üretilmiş yoğun diskler (CD) de değil.

Mahkeme kayıtlarıyla sabit kanıtları açıklıyoruz!

Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün 2004 yılı Nisan ayında “Türkiye’nin büyük bölgelerinde askeri olarak istihbarat birimi kurma” çalışması yürüttüğü, İletişim Tespit Tutanaklarıyla resmen kayda geçmiştir.


DİNLEME MAHKEME KARARIYLA

Bu telefon dinlemeleri mahkeme kararıyla yapılmıştır.
 
İstanbul 1 No’lu DGM, 29.12.2003 tarihinde Müt. No: 2003/79 sayılı kararıyla İbrahim Bilgehan Taşdelen adlı kişinin 0533 410 88 00 numaralı GSM iletişim aracının dinlenmesine karar veriyor.

29.12.2003 – 27.05.2004 tarihleri arasında yapılan hukuki dinlemeler sonucunda Emniyet tarafından İletişim Tespit Tutanakları düzenleniyor. Bu tutanaklar, dönüyor dolaşıyor 1. Ergenekon Davası’nın 245. Klasörüne giriyor.

Dinlemeler hukuki.
Tutanaklar resmi, imzalı ve mühürlüdür.
Bu tutanaklara ilgilenen herkes kolaylıkla ulaşabilir.
TSK içinde gizli istihbarat örgütü kuruluşu için, tek değil, üç toplantı yapıldığı, telefon dinleme tutanaklarıyla kanıtlıdır.

BİRİNCİ TOPLANTI BOLU ABANT’TA

Tarih: 11 Nisan 2004, Pazar.
Yer: Abant Oteli

Katılanlar: Cüneyt Zapsu, Abdülaziz Zapsu, E. Korg. Altay Tokat, İbrahim Bilgehan Taşdelen (Başka katılan da olabilir, isimleri tutanaklara geçmiş olanlar bunlar).
11 Nisan 2004 Pazar günü öncesinde, İletişim Tespit Tutanaklarında, 7, 8, 9, 10 Nisan tarihlerinde yapılan 5 ayrı konuşmada E. Korg. Altay Tokat’ın 11 Nisan Pazar günü Bolu’da Cüneyt Zapsu ile buluşacağı belirtilmektedir. Bu toplantıda Cüneyt Zapsu’nun “Tayyip Erdoğan adına” E. Korg. Altay Tokat’a “ciddi bir teklifte” bulunacağı da söylenmektedir.
Bolu Abant’taki toplantının gerçekleştiğini, 14 Nisan 2004 günü gece yarısı, saat 00.21’de yapılan telefon görüşmesinden öğreniyoruz.

Bu görüşmede, toplantıya Cüneyt Zapsu ve kardeşinin (Abdülaziz Zapsu) katıldığı belirtiliyor. Cüneyt Zapsu, “Abi” diye andığı “Tayyip Erdoğan adına” önemli teklifi yapıyor.

Teklifin içeriği telefon tutanaklarına geçmiş. Aynen aktarıyoruz:

“Dediler ki, paşam dediler bir ricamız daha var dediler, şu anda hükümet ile asker çok kötü abi. Çok kötü, çok kötü, aşırı. Dediler ki, böyle böyle sayın işte abimizin [ Recep Tayyip Erdoğan] bir ricası var, bir ekip kursun bize… görevlendirelim her bölgede, Türkiye’nin büyük bölgelerinde askeri olarak istihbarat birimi kursun. Tüm yetkilerle donatalım. Bir de dediler, sadece yani bu ülkenin gelişmesi için, bu ülkeye zarar veren birimlerle ilgili bir takım işte bilgiler falan toplayalım. Başına da sizi getirelim diye teklifte bulundular. (…) Dediler işte üç yüz beş yüz falan filan şu bu kontrolleri sizin elinizde, gizli ödenek sizin elinizde.”

İKİNCİ TOPLANTIDA TAYYİP ERDOĞAN VE ABDULLAH GÜL VAR

Tarih: 12 Nisan - 26 Nisan 2004 arasında.
Yer: Ankara.

Katılanlar: Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, E. Korg. Altay Tokat. Büyük olasılıkla Ömer Dinçer de bu toplantıya katılıyor.

Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ile E. Korg. Altay Tokat’ın görüşmesini, 27 Nisan 2004 günü saat:16.55’te telefon görüşmesinden öğreniyoruz. Ek Klasör 245’teki İletişim Tutanağının 186. dizi sayfasından şunları öğreniyoruz:

- E. Korg. Altay Tokat, TSK içindeki istihbarat örgütü işini “Tayyip Beyle” ve “Abdullah Beyle” görüşüyor.

- E. Korg. Altay Tokat’ın hükümet ile asker arasında “köprü” olduğu belirtiliyor.
- Anlatıldığına göre, E. Korg. Altay Tokat’a Ankara’da “tapıyorlar.”

ÜÇÜNCÜ TOPLANTI E. KORG. ALTAY TOKAT’IN “OFİSİNDE”

Tarih: 27 Nisan 2004.
Yer: Altay Tokat’ın ofisi.
Katılanlar: Ömer Dinçer ve E. Korg. Altay Tokat.


Bu görüşmeyi de, İbrahim Taşdelen’in yine 27 Nisan 2004 günü saat 16.55’te yaptığı telefon görüşmesinin Emniyet tarafından düzenlenmiş İletişim Tespit Tutanağından öğreniyoruz.
İbrahim Taşdelen, bu görüşmenin Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve E. Korg. Altay Tokat’ın katıldığı toplantının devamı olarak yapıldığını belirtiyor ve görüşmenin içeriği hakkında şu bilgiyi veriyor:
“Yav bir gelsen, çok güzel şeyler var da yaşaman lazım. İnanılmaz şeyler var.”

HEDEF: “ASKERİ DİSKALİFİYE”

Tayyip Erdoğan’ın kurduğu gizli örgütün TSK içinden istihbarat toplamanın ötesinde, TSK içindeki “zarar veren birimlere” karşı operasyon amaçlı olduğu da açıkça belirtiliyor (14 Nisan 2004; saat: 00.21).

Bu operasyonun hedefini yine İletişim Tespit Tutanaklarından öğreniyoruz: “Diskalifiye”, yani tasfiye.

Bu hedef de Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bir telefon görüşmesine kulak misafiri olan İbrahim Taşdelen tarafından aktarılıyor. Bakan, 1 Nisan 2004 günü yapılan MGK toplantısında, askerin tutumunu anlatıyor ve “Bu askeri bir türlü diskalifiye edemiyoruz” diye yakınıyor (1 Nisan 2004 günlü telefon görüşme tutanağı).
Yasadışı Özel Örgüt bu amaçla kuruluyor.

GİZLİ ÖRGÜTÜN İLK UYGULAMALARI

E. Korg. Altay Tokat, bu gizli örgüt işinde nereye kadar devam etti, ayrı bir konu. Ama ilk başta kolları sıvadığı 5 telefon ve 5 hat alınması için ekibine talimat vermesinden anlaşılıyor. Hatlar, Altay Tokat tarafından ayarlanıyor. “Kırılmayan” (dinlenmeyen) hatlar bunlar (14 Nisan 2004 günü, saat: 00.21’deki konuşma).

Ayrıca TSK içinde gizli örgüt kurma işinin ilk harçlığı olarak, Altay Tokat ve ekibine gazyağı işinde birçok olanak ve maddi çıkar sağlanıyor. Tutanaklar bu konuyla ilgili bilgiyle dolu.

2003’TEKİ GİZLİ ÖRGÜTLENMENİN TSK İÇİNDEKİ KOLU

Tayyip Erdoğan’ın yasadışı, gizli bir örgüt kurduğunu, Yavuz Donat’ın 11 Temmuz 2003 günlü haberinden öğrenmiştik. O zaman muhalif cephede olan Sabah gazetesi, bu haberi “Erdoğan’ın Özel Timi” başlığıyla vermişti. Yalanlanmadı. Yalanlanamazdı. Bu Özel Tim’in TSK içinde istihbarat ve “diskalifiye faaliyeti yürütme girişimi ise, 2004 yılı Nisanındadır. O sırada “hükümet ile askerin arası çok kötü” diye telefon kayıtlarında sık sık belirtiliyor.

ÖRTÜLÜ ÖDENEK GİZLİ ÖRGÜTE

Örtülü Ödenek’ten “300 – 500 falan” bu gizli, yasadışı faaliyete ayrılıyor.

Örtülü Ödenek’e ayrılan tahsisattaki patlama da, inkâr edilemez bir kanıt. Başbakan Yardımcısı Nâzım Ekren, bu olağanüstü artışın istihbarat ve dinleme aygıtlarıyla ilgili olduğunu TBMM kürsüsünden itiraf etmişti.

GİZLİ ÖRGÜTÜN FAALİYETİ

İzmir’de askerlerin casusluk davası, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Kafes, Andıç vb tertipleri yapan bu gizli örgüttür.

Genelkurmay Başkanlığı’nı dinleyen de bu gizli örgüttür. Org. Işık Koşaner’in Genelkurmay’daki konuşmaları Gladyo medyasında günlerce yayımlandı.

Bütün bu çalışmaları CIA ile birlikte Ankara’da kurdukları karargâhta yürüttükleri, yine Aydınlık’ta kanıtlarıyla defalarca açıklanmıştır.

TÜMAMİRAL SEMİH ÇETİN’İN KİTABINDAN ÖĞRENEBİLİR

Genelkurmay, kendisini dinleyen örgütlenmenin başında, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Ömer Dinçer, Cüneyt Zapsu, Abdülaziz Zapsu ve Altay Tokatların kuruluşuna katıldıkları örgütün bulunduğunu bilmiyor mu?

Nasıl bilmez!
 
Hâlâ öğrenemediyse, Tüma. Semih Çetin’in kitabını bir komisyon oluşturup incelemelidir.
Kitabın adı: Bir İhanetin Öyküsü.

Öyküye dâhil olmak istemeyenler, artık harekete geçmelidir.

Yüzlerce namuslu Türk subayı o gizli örgütün tertipleriyle casuslukla suçlanıyor. Türk Ordusu bu tertipleri göğüslemeden nasıl savaşacak, vatanı nasıl koruyacak? Her yurttaşın beynindeki çengel budur!

Genelkurmay Başkanı, TSK’nin varlığını, Cumhuriyeti ve vatanı korumakta kararlı ise, bu gizli örgütlenmeyi kısa zamanda açığa çıkarır. Artık millet, TSK’nin tasfiyesine karşı laf değil, uygulama istiyor.

Uygulamaya geçmeyenler, düşman tertiplerine teslim olduklarını ilan etmiş olurlar.
İzmir’de askerlerin casusluk davası, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Andıç vb. adı altında düzenlenen tertipleri açığa çıkarmak için Tayyip Erdoğanların kurduğu bu gizli örgütlenmeyi saptamak, Türkiye’nin yaşam sorunudur.

Bu eylem, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden Abdullah Gül açısından “vatana ihanet” suçunu oluşturduğundan diğer failler gibi onun da soruşturulması gerekmektedir.

CHP VE MHP MUHALEFET Mİ YAPIYOR?

Halkımız, haklı olarak CHP ve MHP muhalefet yapmamasından yakınıyor.
Atışmak, laf yarıştırmak, muhalefet değildir.
Muhalefeti İşçi Partisi yapmaktadır.
Soruyoruz: Mecliste muhalefet yapacak milletvekili yok mu?


MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMALIDIR

TSK içinde gizli istihbarat örgütü oluşturdukları kanıtlarla sabit olan Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Ömer Dinçer, Cüneyt Zapsu, Abdülaziz Zapsu ve Altay Tokat hakkında Meclis Araştırması yapılmalıdır.

Turgut Özal’in Özel Bürosu ve Çiller Özel Örgütü’nün devamını mı arıyorsunuz, işte size kapı gibi kanıtlar!


TELEFON KONUŞMALARI – I

“Abi” Gizli Askeri İstihbarat Ekibi İstiyor

İbrahim Taşdelen ortağı Esat Kurucu’ya Bolu toplantısının içeriği hakkında ayrıntılı bilgi veriyor. Bu görüşme 14 Nisan 2004 gününün ilk saatlerinde, 00.21’de yapılıyor.
İbrahim Taşdelen- O gün Bolu’ya gittim, Cüneyt Zapsu yok muydu?
Esat Kurucu- He
Taşdelen- Cüneyt Zapsu, onun kardeşi orada idi. Babaya dediler ki böyle böyle, bu Müsteşarlığa biz çok istiyoruz senin gelmeni. Nereye geleceğini biliyorsun daha.
Kurucu- He biliyorum, he.
Taşdelen- He dedi, biz buraya çok istiyoruz dedi. İşte abi de istiyor. Ona abi diyor biliyor musun? Abi de çok istiyor dedi. Yalnız dedi, işte böyle böyle bir hadise var falan. Neyse bu tepedeki var ya en tepedeki Cumhur; o da hasta imiş zaten kansermiş dedi. Bu arkadaş dedi, rahatsızlık yaratıyor biliyorsunuz dedi. Baba dedi ki vallahi benim için önemli değil dedi. Ben dedi, bunun için çok sevdalı bir adam değilim dedi. Çok dedi isteyen bir adam da değilim dedi. Ama dedi, devletin dedi, böyle bir görevi bana nail görmesi şeref verir bana dedi. Olursa dedi baş göz üstüne ama dedi, ben dedi çizgimden ödün vermem yani benim çizgim belli falan yaptı baba. Ben de babaya dedim ki, onlar bir ara kalktı. Baba dedim Allah aşkına dedim. Yani kurban olurum sana dedim, yani bunlara dedim… falan gelmişti bir güvenlik falan ne ise. Sonra dediler ki, paşam dediler sizden bir ricamız daha var dediler şu anda Hükümet ile Asker çok kötü abi.

TELEFON KONUŞMALARI – II

Örtülü Ödenek Emrinde

Kurucu- Öyle, de mi?
Taşdelen- Çok kötü çok kötü, aşırı. Dediler ki böyle böyle. Sayın işte abimizin bir ricası var, bir ekip kursun bize… Görevlendirelim her bölgede. Türkiye’nin büyük bölgelerinde askeri olarak istihbarat birimi kursun.
Kurucu- Evet.
Taşdelen- Tüm yetkilerle donatalım bir de dediler. Sadece yani bu ülkenin gelişmesi için bu ülkeye zarar veren birimlerle ilgili bir takım işte bilgiler falan toplayalım, başına da sizi getirelim diye teklifte bulundular. Baba dedi vallahi ben kimsenin tetikçisi değilim, hiçbir partinin de dedi. Yalnız… değilim. O dediğiniz en tepedeki hadise olursa ülke için şeref duyarım. Öbür türlü düşünmem lazım dedi. (Not: Dosyadaki özgün tutanakta “en tepedeki” ifadesi daire içine alınıp ok çıkarılarak “MİT” yazılmış; “öbür türlü” ifadesi de “diğer kuruluş” olarak değerlendirilmiş.)
Ne ise dediler işte, üç yüz beş yüz falan filan, şu bu kontrolleri sizin elinizde, gizli ödenek sizin elinizde. Neyse, Paşa yolda geliyoruz ikimiz beraber. Paşa’nın arabasını kullanıyordum. Baba dedim, yani bu saatten sonra bizim menfaatimiz, senin dedim siyasi geleceğin söz konusu dedim. Bundan sonra bir dönem daha bu hükümet burada dedim.
Kurucu- He
Taşdelen- Biz dedim parti olarak bir daha başa gelemeyiz, öyle şansımız yok, bunu da dedim göz önüne al.

TELEFON KONUŞMALARI – III

Gizli Örgütün Hedefi:
Askeri Diskalifiye Etmek


Tüm bu gelişmelerden iki hafta önce, yani 1 Nisan 2004 günü, Milli Güvenlik Kurulu toplanmış, ağırlıklı olarak o dönem gündemde olan Kıbrıs sorunu konuşulmuştur.
İbrahim Taşdelen aynı gün bir araya geldiği Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın telefon görüşmesine “kulak misafiri” oluyor. Yıldırım’ın konuşmasında duyduklarını, Esat Kurucu’yla yaptığı görüşmede şöyle anlatıyor:
İbrahim Taşdelen- Yolda gidiyoruz, tabii ki şey aradı. Bu milli, söyle ismini. Bugün MGK vardı ya MGK…
Esat Kurucu- He
Taşdelen- Kulak misafiri oldum. Tabii askerlerle tartışmışlar bugün. Askerlerle bu Kıbrıs konusu için askerler demişler Bakan Bey konuşurken ben de kulak misafiri oldum. Bizim askerler demiş, “Böyle bir hata yaptığınız zaman sizin ipinizi çekeriz” demişler.
Kurucu- Evet.
Taşdelen- İşte Bakan Bey diyor ki artık hâlâ biz bu askeri diyor, bir türlü diyor diskalifiye edemiyoruz.

TELEFON KONUŞMALARI – IV
 
“Altay Tokat, Erdoğan ve Gül’le görüştü”

Bolu’daki toplantının üzerinden 16 gün sonra, İbrahim Taşdelen 27 Nisan 2004’teki bir telefon görüşmesinde, E. Korg. Altay Tokat’ın, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’le görüşmeler yaptığını anlatıyor. “Tombul elli” diye tanımladığı, Antalya’da yaşadığı anlaşılan X adlı arkadaşıyla yaptığı görüşmede AKP çevresinin Altay Tokat’a “taptığını” şöyle anlatıyor:
X- Şey, baba ne yapıyor şimdi orada?
İbrahim Taşdelen- Abi ne yapsın baba. Var ya tapıyorlar resmen!
X- Allah Allah
Taşdelen- Hükümetle asker arasında köprü ya şimdi.
X- Allah’ını seversen?
Taşdelen- Kur’an çarpsın. Şimdi bu Tayyip Bey’le de bazı şeyleri var, bir görüşmeleri oldu Abdullah Bey ile.
X- Hı
Taşdelen- Hükümetle şey, Ömer Bey bugün geldi ofise babanın yanına.
X- Ömer Bey kim?
Taşdelen- Dinçer.
X- Ömer Dinçer, he.
Taşdelen- Yav bir gelsen. Çok güzel şeyler var da yaşaman lazım. İnanılmaz şeyler var.


➽ Paylaş: