Yurtsever halkımızın azmi ve kararlılığı..



Alpaslan IŞIKLI’dan…


(Geçenlerde gazeteci olduğu anlaşılan bir yurttaşımızdan, elektronik posta yoluyla, aynı zamanda herkese açık olarak yayınlanmış bir yazı aldım.
.
Aşağıda, o yazıyı ve benim kendisine gönderdiğim yanıtımı ilgilerini çekeceğini düşünerek İlk-Kurşun okurlarının bilgilerine sunuyorum:)

KUZEYDOĞU ÇOCUKLARINDAN GÜNEYDOĞU ÇOCUKLARINA SELAM

Biz Kuzeydoğu Çocuğuyuz…
Dağlarımız var ama, terörümüz yok…
Bizim de Devrimcilerimiz var ama, silahlı değil.
Anlamanız zor olabilir lakin, Bizdekiler Tam Tehçizat Beyinli..
Taramalı mı, diye sormayın, bizdekiler evrensel kültürle beslemeli…
Biz Kuzeydoğu Çocuklarıyız…

Dağı biliriz, ırmağı biliriz, Ardahan’dan, Şavşat’tan, Posof’tan kopup, Karadeniz’e akarız…

Irak’tan, Suriye’den, Basra’dan, İsrail güdümlü Amerikan Beslemeli Arap Emirliklerinden geçmez bizim sularımız…

Suç sizde değil bilirim Güneydoğu Çocukları…

Aranıza puştları sokmakta sakınca görmeyen, büyüklerinizde…
Bir de, Başkentlerimizde…
Sultan Gazi Alp Arslan Hanın Rey’inde, İsfahan’ında…
Yıldırım Beyazıd Han’ın Bursa’sında…
Suç sizde değil bilirim Güneydoğu Çocukları…
Siverek Karakeçili Aşiretinin Dedeleri,
Söğüt’te Domaniç’te OSmanlı kuran Kayı’yı Koruyan Beylikti…
Siverek’i Kürtmen yazdılar,
Söğüt’ü Türkmen…
Biz bunları biliriz…
Bizde okullar vardır. Öğretmeni de azdır ama şikayet etmeyiz.
Okul yetmez, biliriz..
Kuzeydoğu’da her devrimci, her vatansever
Evine kurmuştur bir kütüphane, bilesünüz…
Mesela, öğrenmişizdir herbirşeyi…
Kuzeydoğu Çocukları ile Güneydoğu Çocukları,
Bir tarihin, bir mazinin çocukları…
Bunu da biliriz mesela…
Artvin Yaylalarından, en Delikanlı Devrimci Yüreklerle,
Selamlar göndeririz,
Her taşın altına bir yılanın engereğin saklandığı,
Mazlum ve Masum Güneydoğu Evlatlarına…
Selamınızı turnalara söyleyin, iletsinler…
Biz Kuzeydoğu Çocuklarına…

Asker AVŞAR / Devrim Yürekli Vatansever…

***

(15 Ocak 2013 tarihi internet mesajına aynı gün verdiğim yanıt:)

Sayın Asker Avşar,
Kuzeydoğu çocukları başlıklı yazınızı okudum. Çok anlamlı ve önemli bulduğumu söyleyebilirim.

Dün akşam televizyon kanallarından birinde yandaş gazetecilerden bir hanımefendi, güneydoğu çocuklarının durumunu yıllardır “kırro” vs.gibi sıfatlarla hakarete uğramış olmalarıyla açıkladı.

Böyle yapanlar çok. Böylece sorunun temelinde yatan emperyalizmin “böl-yönet” politikasının gizlenmesine hizmet ediyorlar.

Sizin yazınız böyle düşünenlere yanıt oluşturuyor. Eğer onların söylediklerinde haklılık olsaydı, Kuzeydoğu çocukları çok daha önceden ve çok daha aşırı bir biçimde bölücülüğün kurbanı olurlardı.

Kuzeydoğu çocuklarını, bazıları hakarete varan bir biçimde alaya alan az mı düzmece fıkra vardır? 

Kuzeydoğu çocukları bunları olgunlukla karşılamakta ve üstelik bu fıkraların bir kısmını bizzat kendilerinin imal ettikleri bilinmektedir.

Kuzeydoğu çocuklarının bu konudaki farklılığı hamsi yedikleri için zihinlerinin daha berrak olması gibi nedenlerle açıklanamaz sanıyorum. Kanımca asıl neden, güneydoğu çocuklarının petrol gibi bir baş belası(!) zenginliğin üzerinde ve sorunlar yumağı Ortadoğu’nun eşiğinde konuşlanmış olmalarından kaynaklanıyor. 

Ne mutlu ki güneydoğu çocukları arasında da sizin gibi emperyalizmin oyunları karşısında kenetlenmekten yana olan sizin gibi yurtseverlerin sayısı az değildir. Onların sesleri bugün için az çıkıyor da olsa sonucu, yurtsever halkımızın azmi ve kararlılığı belirleyecektir.

 İlk Kurşun


➽ Paylaş: