Engin Çeber, ölmeden önce yazdığı mektubu savcıya verememiş.

Çeber davasında yeni gelişme!


İşkenceyi savcıya son mektubunda anlatmış.


Engin Çeber’in ölmeden bir gün önce savcıya bir mektup yazdığı, ancak mektubu gönderemediği ortaya çıktı.

Cezaevinde gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden Engin Çeber’in, ölmeden bir gün önce işkence gördüğünü savcıya bildirmek için göndermeye fırsat bulamadığı bir mektup yazdığı ortaya çıktı. Çeber’in, savcılara gönderilen dilekçeleri alacak gardiyanların kendisine işkence yapanlar arasında olduğu için dilekçe yerine mektup yazdığı anlaşıldı. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in özür dileyerek tarihe geçtiği Çeber’in işkenceyle öldürülmesi ile ilgili davada çarpıcı bir gelişme yaşandı. Çeber’le aynı koğuşta kalan hükümlü A.A. savcıya Çeber’in ölmeden önce yazdığı mektubu verdi. Savcılık tarafından tutulan tutanağa göre A.A., “Ölmeden önce yazdığı mektubu gönderilemeden kaldığı için ’birşey olursa ibraz ederim’diye ben almıştım” diyerek ayakkabısından çıkarttığı zarf ve mektubu teslim etti. Tutanağa Çeber’in mektubu 6 Ekim 2008’de kaleme aldığı notu düşüldü. Çeber’in son mektubu şöyle:

Polisler
askeri ve görevli gardiyanları kışkırttı

“Size bu dilekçeyi Metris T tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 2 Nolu B-8’inden yazıyorum. Gerekçe; Ben ve Özgür Karakaya, Cihan Gül, Aysu Baykal, 4 kişi 29.9.2008 tarihinde görevli memura direnme iddiasıyla tutuklanarak o günün akşamı Metris T tipi hapishanesine sevk edildik. İlk geldiğimizde askerin çırılçıplak soyma saldırısından başlayarak bizlere (Özgür Karakaya, Cihan Gül ve ben Engin Çeber’e) darplarla saldırarak dayak atmaları. Öncelik olarak, bizi tutuklatan, cezaevine getiren görevli polislerin, askere, ’bunlar asker öldürüyor’gibi yalan yanlış sözlerle, askeri ve görevli gardiyanları bize karşı kışkırtmaları sebebiyle, askerin arama bahanesiyle saldırmaları. Coplarla saldırıya başlayarak bizleri, içeriye, infaz koruma memurlarına teslim ettiler. O halde işlemlerimizi tamamladıktan sonra karantina denilen yer
e koydular, adlilerin arasına.

Sopalarla saldırdılar


Sabah sayımında, bu sefer de gardiyanların saldırısına maruz kaldık. Bu saldırılar da sabah 08.00, akşam 8.00 (20.00) sayımlarında yapıldı. Bu saldırılar, tahta sopalarla vurmalar, ufak demirlerle vurmalar, vücudumuzun her tarafına, kafamızdan aşağıya soğuk su dökmeler, bulaşık sabunu dökme. Sonrasında da sopalarla saldırıya devam etmeleri. Üçüncü gün de bizi birbirimizden ayırdılar. Her üçümüzü de adli tutukluların kalmış olduğu, tanımadığımız insanların arasına koydular. Yeni koğuşlarda sayımı aynı şekilde oturarak veriyoruz. Cuma akşamından beri yeni yerimizdeyiz. Saldırı 2 gündür durmuş durumda. O saldırılardan bizde iz kalan morlukları gösterebileceğimiz, tedavi ettirebileceğimiz hiç şekilde hastanede servise çıkartılmadık.”

Ertesi gün işkenceden öldü

Çeber’in mektubun kalan bölümünde tahliyesini istediği, savcılığın hazırladığı tutanağa yansıdı. Ancak Çeber, mektubu kaleme aldığı Pazartesi gününün akşamı yeniden işkence gördü. Bir sonraki gün yapılan ve yaşamını yitirmesine yol açan işkence sonucu ise hastaneye kaldırıldı. Çeber’in ölümünün ardından tutuklanan infaz koruma memurları arasında mahkumların dilekçelerini savcılığa ulaştırmaktan sorumlu infaz koruma memuru Sami Ergazi’nin de bulunduğu anlaşıldı. Tutuklanan ve halen cezaevinde bulunan Ergazi, iddianamede, Çeber’e yaşamını yitirdiği gün işkence yapan görevliler arasında sayılıyor.

60 sanık yargılanıyor

Engin Çeber, İstanbul’da yasal bir dergi satarn Ferhat Gerçek’i vurarak felç eden polislerin yargılanmasını talep eden bir eylemde gözaltına alındı. Çeber, 28 Eylül 2008 tarihinde üç arkadaşıyla birlikte önce İstinye Polis Karakolu’na götürüldü. Daha sonra tutuklanan Engin Çeber ve arkadaşları Metris Cezaevi’ne konuldu. Grubun karakolda ve cezaevinde ağır işkencelere maruz kaldığı ortaya çıktı. Çeber durumu görüştüğü avukatlara anlattı. Ancak girişimler hiçbir sonuç vermedi. Ve Çeber, kimseye haber verilmeden cezaevinden hastaneye kaldırıldı. 10 Ekim 1980’de hastanede yaşamını yitirdi.


Şahin özür diledi


Ölümü sonrasında hazırlanan otopsi tutanağı ve diğer tıbbi belgelerle 28.09.2008 ile 07.10.2008 tarihleri arasında kesintisiz işkence gördüğü tespit edildi. Olayın basına yansımasının ardından büyük bir kamuoyu tepkisi oluştu. Adalet Bakanı Şahin işkence nedeniyle özür diledi. Açılan soruşturma sonunda 39 infaz koruma personeli, 3 müdür, 13 polis, 4 jandarma ve 1 doktor toplam 60 sanık hakkında, işkence sonucu adam öldürmek, eziyet, kasten yaralama, resmi evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve suçu bildirmeme suçlarını işledikleri iddiası ile dava açıldı. Gelen tepkiler üzerine 1 müdür 3 infaz koruma personeli hakkında “işkence sonucu adam öldürmek” suçunu işledikleri iddiasıyla dava açılırken, işkence suçunu işleyen diğer görevliler hakkında ise eziyet ve kasten yaralama suçlarından dava açıldı. Görülen duruşmalarda sanıklardan biri Ceber’e cezaevinde işkence yapıldığını kabul etti.

Vatan
➽ Paylaş:
“AKP zihniyetinin erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormusunuz?..”
Okurlara..