Engin Çeber, ölmeden önce yazdığı mektubu savcıya verememiş.
Çeber davasında yeni gelişme!İşkenceyi savcıya son mektubunda anlatmış.
Engin Çeber’in ölmeden bir gün önce savcıya bir mektup yazdığı, ancak mektubu gönderemediği ortaya çıktı.
Polisler askeri ve görevli gardiyanları kışkırttı
“Size bu dilekçeyi Metris T tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 2 Nolu B-8’inden yazıyorum. Gerekçe; Ben ve Özgür Karakaya, Cihan Gül, Aysu Baykal, 4 kişi 29.9.2008 tarihinde görevli memura direnme iddiasıyla tutuklanarak o günün akşamı Metris T tipi hapishanesine sevk edildik. İlk geldiğimizde askerin çırılçıplak soyma saldırısından başlayarak bizlere (Özgür Karakaya, Cihan Gül ve ben Engin Çeber’e) darplarla saldırarak dayak atmaları. Öncelik olarak, bizi tutuklatan, cezaevine getiren görevli polislerin, askere, ’bunlar asker öldürüyor’gibi yalan yanlış sözlerle, askeri ve görevli gardiyanları bize karşı kışkırtmaları sebebiyle, askerin arama bahanesiyle saldırmaları. Coplarla saldırıya başlayarak bizleri, içeriye, infaz koruma memurlarına teslim ettiler. O halde işlemlerimizi tamamladıktan sonra karantina denilen yere koydular, adlilerin arasına.
Sopalarla saldırdılar
Sabah sayımında, bu sefer de gardiyanların saldırısına maruz kaldık. Bu saldırılar da sabah 08.00, akşam 8.00 (20.00) sayımlarında yapıldı. Bu saldırılar, tahta sopalarla vurmalar, ufak demirlerle vurmalar, vücudumuzun her tarafına, kafamızdan aşağıya soğuk su dökmeler, bulaşık sabunu dökme. Sonrasında da sopalarla saldırıya devam etmeleri. Üçüncü gün de bizi birbirimizden ayırdılar. Her üçümüzü de adli tutukluların kalmış olduğu, tanımadığımız insanların arasına koydular. Yeni koğuşlarda sayımı aynı şekilde oturarak veriyoruz. Cuma akşamından beri yeni yerimizdeyiz. Saldırı 2 gündür durmuş durumda. O saldırılardan bizde iz kalan morlukları gösterebileceğimiz, tedavi ettirebileceğimiz hiç şekilde hastanede servise çıkartılmadık.”
Ertesi gün işkenceden öldü

60 sanık yargılanıyor
Engin Çeber, İstanbul’da yasal bir dergi satarn Ferhat Gerçek’i vurarak felç eden polislerin yargılanmasını talep eden bir eylemde gözaltına alındı. Çeber, 28 Eylül 2008 tarihinde üç arkadaşıyla birlikte önce İstinye Polis Karakolu’na götürüldü. Daha sonra tutuklanan Engin Çeber ve arkadaşları Metris Cezaevi’ne konuldu. Grubun karakolda ve cezaevinde ağır işkencelere maruz kaldığı ortaya çıktı. Çeber durumu görüştüğü avukatlara anlattı. Ancak girişimler hiçbir sonuç vermedi. Ve Çeber, kimseye haber verilmeden cezaevinden hastaneye kaldırıldı. 10 Ekim 1980’de hastanede yaşamını yitirdi.
Şahin özür diledi
Ölümü sonrasında hazırlanan otopsi tutanağı ve diğer tıbbi belgelerle 28.09.2008 ile 07.10.2008 tarihleri arasında kesintisiz işkence gördüğü tespit edildi. Olayın basına yansımasının ardından büyük bir kamuoyu tepkisi oluştu. Adalet Bakanı Şahin işkence nedeniyle özür diledi. Açılan soruşturma sonunda 39 infaz koruma personeli, 3 müdür, 13 polis, 4 jandarma ve 1 doktor toplam 60 sanık hakkında, işkence sonucu adam öldürmek, eziyet, kasten yaralama, resmi evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve suçu bildirmeme suçlarını işledikleri iddiası ile dava açıldı. Gelen tepkiler üzerine 1 müdür 3 infaz koruma personeli hakkında “işkence sonucu adam öldürmek” suçunu işledikleri iddiasıyla dava açılırken, işkence suçunu işleyen diğer görevliler hakkında ise eziyet ve kasten yaralama suçlarından dava açıldı. Görülen duruşmalarda sanıklardan biri Ceber’e cezaevinde işkence yapıldığını kabul etti.
Vatan