İdris Naim Şahin raporu rüyasında mı okudu?
İdris Naim Şahin'in biber gazının öldürücü etkisinin olmadığı iddiasını dayandırdığı raporun aslında olmadığı ortaya çıktı.
İdris Naim Şahin biber gazı raporunu rüyasında mı okudu?
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in "biber gazının öldürücü bir etkisi yok. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim Dalı'ndan bir zararı olmadığına dair raporumuz var" sözleri üzerine İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim Dalı yetkilileri açıklama yaparak Şahin'i yalanladı.
hurriyet.com.tr'den Buse Özel'in haberine göre İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim Dalı yetkilileri ise “Böyle bir rapor yok sadece yazılı görüş var ve insan sağlığına zararları yoktur anlamı çıkmıyor” dedi.
Yetkililer ilk olarak 2003 yılında kendilerinden rapor değil, bir görüş istendiğini. Ardından 2007 yılında Sağlık Bakanlığı'na yazılı olarak daha detaylı bir görüş daha verildiğini belirtti.
"'İnsan sağlığına zararı yoktur' demedik"
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Yağız Üresin, iki görüşün de "insan sağlığına zararları yoktur" anlamı çıkabilecek görüşler olmadığını söylerken, biber gazının boğazda yanma ve gözde yaşarma yapmasından bahsedildiğini ve sadece bu lokal etkiler ile ilgili olarak "kalıcı bir hasara neden olmaz" ibaresi bulunduğunu belirtti.
2007 yılında yazılan son raporun temel alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Üresin bu görüşte ise; astımlı hastalarda, kalp hastalarında önemli zararları olabileceğini söylediklerini bu tür bir rapor yazılmasının bilimsel anlamda mümkün olmadığını belirtti. Üresin: “Rapor yazılması için çalışma yapılması gerekiyor. Biber gazını insanlara sıkarak test etmemiz mümkün değil çünkü bilimsel etik açısından böyle bir çalışma yapılamaz.” yorumunu yaptı.
"Biber gazı sadece sağlıklı bireylere sıkılmıyor"
2007 yılında 16 fakülteden biber gazı ile ilgili istenen görüşlerden birini yazan Prof. Dr. Cihat Küçükhüseyin (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı) ise bahsi geçen raporda yazılanları hurriyet.com.tr'ye şöyle anlattı; "Bu biber gazını tamamen sağlıklı bireylere sıkarsanız, kalıcı bir zararı yok sadece gözde yanma, yaşarma yapar. Ancak bunu ne olduğunu bilmediğiniz bir topluluğa sıkıyorsunuz. Akciğer hastalığı olan ve astımı olanlarda biber gazı ciddi etkiler doğurabilir. Astımlı hastalar ölebilir. Kronik akciğer enfeksiyonu olan kalp yetmezliğine bağlı akciğerde sıvı birikmesi olan hastalarda bu gaz tabloyu kötüleştiriyor.
Nefes yollarındaki salgıyı da artıyor. Göz yaşarması da buna bağlı. Zaten solunum güçlüğü var. Hasta oksijen sıkıntısına düşüyor. Dolayısıyla gazı attığınız yerde hastalığı olanlar için ölümcül olabilir. Sağlık Bakanlığı'na tavsiyem bu gazın hiçbir şekilde kullanılmaması." dedi.
"Sağlıklı bireylerde bile kalıcı hasarlar bırakıyor"
Konu ile ilgili kısa bir süre önce yapılan araştırma sonuçlarını değerlendiren göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Feyza Erkan biber gazının sağlıklı insanlarda bile çok ciddi etkileri olduğunu belirterek şunları söyledi; "Kısa bir süre önce bu konuda araştırma yaptık ve biber gazının çok ciddi etkileri olduğunu kanıtladık.
Biber gazından etkilenen 120 kişiye ulaştık ve hem sorular sorduk hem de solunum testleri yaptık. Bu kişilerin yüzde 60'ında ciddi solunum bozukluğu yüzde 45'inde ise dinlenme sırasında bile hışıltılı solunum olduğu ve kontrol grubuna göre solunumlarının çok daha kötü olduğunu tespit ettik." dedi.
"Sigaranın etkileriyle eşdeğer"
Araştırmayı gerçekleştiren Düzce Üniversitesi'nden Prof. Dr. Peri Arbak da çalışmanın sonucunda çarpıcı biber gazının hemen hemen sigara kadar zararlı olduğunu, bireylerde kalıcı öksürük ve nefes darlığı geliştiğinin bu araştırmada ortaya çıktığını belirtti.
Peri Arbak, Türkiye'de biber gazının hayvanlar üzerinde etkilerini ortaya koyan tek araştırma ile ilgili de bilgi verdi. Kafkas Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi araştırmalarında çeşitli dozlarda biber gazına maruz kalan farelerin kanında asidoz olduğu ve bunun solunum nedeniyle olduğunu belirtti. Arbak; "Yani bu sonuç şu anlama geliyor. Kanın asidite tarafa kayması öldürücüdür. Her zaman ölüme yatkınlaştıran bir bulgunun dışa vurumudur. Solunumsal asidozun ölüme sebebiyet vermediğini kimse söyleyemez." dedi.