Farkındamısınız? AKP sizi yokediyor!
AKP AVM derdinde ama 1 milyon 145 bin 641 esnaf kepenk indirdi
“AKP AVM derdinde, esnaf can derdinde” diyen CHP Genel Başkanı
Yardımcısı Umut Oran’dan çarpıcı veriler...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, TESK’in 8,5 yıllık verileri üzerinden
yaptığı araştırmaya göre bu dönemde 1 milyon 145 bin 641 esnaf ve sanatkârın
mesleği bırakarak sicil kaydını sildirdiğini, aynı dönemde açılan yeni işyeri
sayısının ise bu sayının yüzde 73.’3′ünde kaldığını belirterek, “AKP AVM
derdinde, esnaf can derdinde” dedi.
Esnafın, ahilik kültürü ve sosyal dayanışmayı simgeleyen bir sistemin simgesi
olduğunu belirten Oran, “Esnafın bittiği noktada sosyal patlama yaşanır. AKP,
birilerini suçlayabilmek için son Taksim olaylarıyla hatırlayıp gündeme
getirdiği esnafı 11 yıldır ihmal ettiğini, yok ettiğini görsün artık. Son
getirilen alkol atış yasağı da esnaf açısından artık sözün bittiği yerdir ve
zaten kötü giden bu sektöre ölümcül bir darbe olacaktır. CHP olarak esnafa
yönelik cansuyu projesinin acilen hayata geçirilmesini öneriyoruz. Bu kapsamda;
Halkbank’ın esnaf ve KOBİ bankası olduğu anımsanarak daha fazla özelleştirilmesi
önlenerek düşük faizli uzun vadeli kolay teminatlı kredi kaynağı olması
sağlanmalı, KOSGEB yeniden yapılandırılarak esnafa 7/24 esası üzerinden süresiz
ve pratik hizmet vermeli, esnafın yanında asgari ücretle çalışan çırak ve
kalfanın maaşı üzerinden SGK Primi kesilmemeli, mesleki eğitime daha fazla önem
verilmeli ve esnafın bir önceki yıl ödediği SGK ve BAĞKUR primi kadar miktarda 0
faizle kredi verilmeli” dedi.
Oran’ın konuyla ilgili olarak yaptığı açıklaması şöyle:
1 MİLYON 145 BİN 641 ESNAF KEPENK KAPATTI
“Esnaf ve sanatkârların çatı kuruluşu olan TESK’in, istatistik kayıtlarını
tutmaya başladığı 2005 yılı başından 31 Mayıs 2013 tarihine kadar olan dönemde 1
milyon 145 bin 641 esnaf ve sanatkâr mesleği bırakarak sicil kaydını
sildirdi.
Ocak 2005-Mayıs 2013 döneminde ticari faaliyeti bırakan esnaf ve sanatkâr sayısı, aynı dönemde bu alanda faaliyete geçenlerin yaklaşık dörtte üçünü oluşturdu.
Bu dönemde mesleği bırakanların yeni ticaret hayatına atılanlara oranı
özellikle Nevşehir’de yüzde 155, Burdur’da yüzde 154, Bartın’da yüzde 150
düzeyine ulaştı. Aydın, Ardahan, Balıkesir, Ordu, Kars, Bolu, Amasya, Afyon,
Eskişehir, Düzce, Trabzon, Konya, Artvin ve Kırıkkale’de de sicil kaydını
sildirenlerin sayısı, yeni kayıt yaptıranların üzerinde gerçekleşti.
Bu oran üç büyük kentten Ankara’da yüzde 80, İstanbul’da yüzde 76.4, İzmir’de
yaklaşık yüzde 60 oldu. Anılan sekiz buçuk yıllık dönemde faaliyetine son
verenlerin sayısı Mayıs sonu itibariyle 1 milyon 997 bin dolayında bulunan
faaliyetteki mevcut esnaf ve sanatkâr sayısının da yaklaşık yüzde 60’ını
oluşturuyor. Büyük sermaye gruplarının perakendecilik sektörüne girerek bu işi
büyük ölçekli zincirlerle yapma eğilimi sonucunda İstanbul, Ankara, İzmir gibi
metropoller başta olmak üzere ülke genelinde pıtrak gibi çoğalan AVM’lerin
sayısı 300’e ulaştı.
KENTLERDE ÇARPIK GELİŞME HIZLANDI
Daha önce çarşı, pasaj ve sokak dükkânlarında gerçekleşen perakende ticaret,
ülke genelinde sayıları 300’e ulaşan AVM’lerde toplanırken, kentlerin geleneksel
dokusundaki değişim ve çarpık gelişme de hızlandı.
AKP iktidarı, küçük esnafı, büyük sermayeye karşı koruyucu önlemleri almadı.
Kentsel dokuyu bozan ve perakendeci küçük esnafın varlığını tehdit eden
AVM’lerin batı ülkelerindeki gibi kent dışında, belli sayıda ve birbirlerine
mesafe sınırları olacak şekilde yapılmasına yönelik yasal düzenleme AKP
döneminde sürekli gündemde olmasına rağmen bir türlü gerçekleştirilmedi.
Sayıları 2 milyona yaklaşan mevcut esnaf ve sanatkârlar, aileleriyle birlikte
düşünüldüğünde ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Sosyo ekonomik
ve demografik açıdan stratejik önem taşıyan esnaf ve sanatkâr kesimi, büyük
zincirlerle eşitsiz rekabet koşullarında mevzuattan kaynaklanan sorunlar ve ağır
mali yük altında eziliyor. Esnafın borcu bu sure içinde tam 25 kat artarken,
borçlu esnaf sayısı da 4 kat çoğaldı. Bu borç sarmalıyla ticaretin ve esnaflığın
sürdürülmesi olanağı bulunmamaktadır.
ESNAF BİTTİĞİ NOKTADA SOSYAL PATLAMA YAŞANIR
Esnaf, ahilik kültürü ve sosyal dayanışmayı simgeleyen bir sistemin
simgesidir. Esnafın bittiği noktada sosyal patlama yaşanır. AKP, birilerini
suçlayabilmek için son Taksim olaylarıyla hatırlayıp gündeme getirdiği esnafı 11
yıldır ihmal ettiğini, yok ettiğini görsün artık.
Son getirilen alkol atış yasağı da esnaf açısından artık sözün bittiği yerdir ve zaten kötü giden bu sektöre ölümcül bir darbe olacaktır.
CHP olarak esnafa yönelik cansuyu projesinin acilen hayata geçirilmesini
öneriyoruz. Bu kapsamda; Halkbank’ın esnaf ve KOBİ bankası olduğu anımsanarak
daha fazla özelleştirilmesi önlenerek düşük faizli uzun vadeli kolay teminatlı
kredi kaynağı olması sağlanmalı, KOSGEB yeniden yapılandırılarak esnafa 7/24
esası üzerinden süresiz ve pratik hizmet vermeli, esnafın yanında asgari ücretle
çalışan çırak ve kalfanın maaşı üzerinden SGK Primi kesilmemeli, mesleki eğitime
daha fazla önem verilmeli ve esnafın bir önceki yıl ödediği SGK ve BAĞKUR primi
kadar miktarda 0 faizle kredi verilmeli.”
ESNAF ZOR GÜNLER YAŞIYOR
Türkiye’nin sosyo ekonomik ve demografik yapısı açısından esnaf ve sanatkar
kesimin son derece büyük önemi olduğunu vurgulayan Oran, bu kesimin AKP
iktidarında zor günler yaşadığını belirterek şöyle devam etti:
“AKP’nin esnaf ve sanatkârı yabancı ve yerli büyük sermayeye ezdiren politikaları sonucu, bu kesimde adeta bir yaprak dökümü yaşanıyor. AKP iktidarının son sekiz buçuk yılına ait istatistiki veriler, bu dönemde bir milyonu aşkın esnaf ve sanatkârın, mevzuattan kaynaklanan sorunlar, ağır mali yükler ve büyük sermayenin oluşturduğu tüketim zincirleri ile pıtrak gibi çoğalan AVM’lerle rekabet edemeyerek faaliyetine son verdiğini, sicilden kaydını sildirdiğini ortaya koyuyor.
“AKP’nin esnaf ve sanatkârı yabancı ve yerli büyük sermayeye ezdiren politikaları sonucu, bu kesimde adeta bir yaprak dökümü yaşanıyor. AKP iktidarının son sekiz buçuk yılına ait istatistiki veriler, bu dönemde bir milyonu aşkın esnaf ve sanatkârın, mevzuattan kaynaklanan sorunlar, ağır mali yükler ve büyük sermayenin oluşturduğu tüketim zincirleri ile pıtrak gibi çoğalan AVM’lerle rekabet edemeyerek faaliyetine son verdiğini, sicilden kaydını sildirdiğini ortaya koyuyor.
Esnaf ve sanatkârların çatı kuruluşu olan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar
Konfederasyonu’nun (TESK) 2005’ten bu yana tuttuğu istatistiki kayıtlara göre
anılan yılın başından, bu yılın Mayıs sonuna kadar olan dönemde 1 milyon 145 bin
641 esnaf ve sanatkar mesleği bırakarak sicil terkini yaptırdı, yani kaydını
sildirdi. Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ilanlardan
derlenen bu verilere göre; aynı dönemde esnaf ve sanatkarlık için sicil kaydı
yaptıranların sayısı ise 1 milyon 562 bin 90 oldu. Buna göre Ocak 2005-Mayıs
2013 döneminde ticari faaliyeti bırakan esnaf ve sanatkar sayısı, aynı dönemde
bu alanda faaliyete geçenlerin yaklaşık dörtte üçünü (yüzde 73.3) oluşturdu.
Bu dönemde mesleği bırakanların yeni ticaret hayatına atılanlara oranı
özellikle Nevşehir’de yüzde 155, Burdur’da yüzde 154, Bartın’da yüzde 150
düzeyine ulaştı. Aydın, Ardahan, Balıkesir, Ordu, Kars, Bolu, Amasya, Afyon,
Eskişehir, Düzce, Trabzon, Konya, Artvin ve Kırıkkale’de de sicil kaydını
sildirenlerin sayısı, yeni kayıt yaptıranların üzerine çıktı.
Sicil terkini yapan esnaf ve sanatkâr sayısı Kastamonu, Manisa, Bingöl, Rize,
Muğla, Kırşehir, Kütahya, Sinop, Gümüşhane, Niğde, Zonguldak, Karaman ve
Yalova’da da yeni sicil kaydı yaptıranlarla neredeyse başa baş gerçekleşti.
Mesleği bırakanların, yeni başlayanlar oranı üç büyük kentten Ankara’da yüzde
80, İstanbul’da yüzde 76.4, İzmir’de yaklaşık yüzde 60 oldu. Anılan sekiz buçuk
yıllık dönemde faaliyetine son verenlerin sayısı Mayıs sonu itibariyle 1 milyon
997 bin dolayında bulunan faaliyetteki mevcut esnaf ve sanatkar sayısının da
yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor.
Sicil terkini yapan esnaf gruplarının başında bakkallık, bayilik, büfecilik;
kahvecilik, kıraathanecilik ve internet kafe işletmeciliği; minibüsçülük;
taksicilik; kadın ve erkek kuaförlüğü; nakliyecilik ve nakliye komisyonculuğu;
kamyonculuk, kamyonetçilik; lokantacılık; pazarcılık; servis aracı işletmeciliği
geliyor. Kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, piknik ve dinlenme yeri
işletmeciliği; tuhafiyecilik; şoförlük; konfeksiyon imal ve satıcılığı;
otobüsçülük; kafe, kafeterya, kahvaltı salonu işletmeciliği; emlakçılık;
aperatif yiyecek maddeleri imal ve satıcılığı; turistik, otantik hediyelik ve
hatıra eşya imal ve satıcılığı ve hırdavatçılık da en fazla sicil terkini
yapılan işler arasında yer alıyor.”
“AVM’LER ESNAFI BİTİRİYOR”
Büyük sermaye gruplarının perakendecilik sektörüne girerek bu işi büyük
ölçekli zincirlerle yapma eğilimi sonucunda İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak
üzere metropoller başta olmak üzere ülke genelinde “pıtrak gibi çoğalan
AVM’lerin sayısı 300’e” ulaştığını söyleyen Oran, “Daha önce çarşı ve pasaj
dükkânlarında gerçekleşen perakende ticaret, ülke genelinde sayıları 300’e
ulaşan AVM’lerde toplanırken, kentlerin geleneksel dokusundaki değişim ve çarpık
gelişme de hızlandı. AKP iktidarı, küçük esnafı, büyük sermayeye karşı koruyucu
önlemleri almadı. Kentsel dokuyu bozan ve perakendeci küçük esnafın varlığını
tehdit eden AVM’lerin Batı ülkelerindeki gibi kent dışında yapılmasına yönelik
hazırlanan ve Marketler Yasası olarak bilinen düzenleme AKP döneminde, sürekli
dile getirilen taleplere rağmen, bir türlü gerçekleştirilmedi” dedi.
Sosyo ekonomik ve demografik açıdan stratejik önem taşıyan esnaf ve sanatkar
kesimi, büyük zincirlerle eşitsiz rekabet koşulların yanı sıra mevzuattan
kaynaklanan sorunlar, BAĞ-KUR’la ilgili yükümlülükler başta ağır mali yükler
altında ezildiğini vurgulayan Oran şöyle devam etti:
“Kentlerin en merkezi yerlerine dikilen AVM’ler, halkın ortak kullanım alanı
olan ve nefes almasını sağlayan yeşil alanlar ve meydanları yok ettiği gibi,
kent ekonomisi ve demografisinin en önemli unsurları olan küçük mağaza ve
işyerlerinin yok olmasına yol açıyor. Mayıs sonu itibariyle sayıları 1 milyon
997 bin mevcut esnaf ve sanatkârlar, aileleriyle birlikte düşünüldüğünde ülke
nüfusunun yüzde 10’dan fazlasını oluşturuyor.
Esnaf ve sanatkâr sayısında nüfusuyla orantılı olarak İstanbul 246 bin 33
kişiyle başı çekiyor. Bu ili 138 bin 880 esnaf ve sanatkârla İzmir, 89 bin 777
kişiyle Ankara, 78 bin 579 kişiyle Bursa, 77 bin 603’le Antalya ve 59 bin 472
kişi ile Adana, 56 bin 641 kişiyle Mersin, 53 bin 453 kişiyle Konya izliyor.
Daha sonra 47 bin 554 kişiyle Hatay ve 47 bin 276 kişiyle Manisa geliyor. Ülke
genelindeki toplam esnaf ve sanatkârların yüzde 45’i bu on ilde
kayıtlı.
Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal yapısında esnaf ve sanatkârlar ve küçük işletmelerin önemini ana başlıklarla şöyle sıralayabiliriz:
Daha az yatırımla üretim yapabilmeleri ve ürün çeşitliliği sağlamaları,
Emek-yoğun çalışarak ve ülke çapında istihdam yaratarak işsizliği azaltmaya
katkıda bulunmaları, istihdamı daha düşük maliyetle sağlamaları, Talep
değişikliklerine daha kısa sürede uyum sağlama becerisine sahip olmaları,
Ekonomik dalgalanma ve krizlerden korumasız olarak etkilenmekle beraber, bu
şartlara genellikle büyük işletmelerden daha kolay ve çabuk uyum
sağlayabilmeleri, Bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarını azaltmaya katkıda
bulunmaları, Yan sanayi olarak büyük ölçekli firma ve yatırımları desteklemeleri
ve tamamlamaları, Nitelikli işgücünün yetiştirilmesine katkıda bulunmaları,
Gelirin dengeli dağılımına katkı sağlamaları ve orta sınıf olarak toplumsal
hayatta denge faktörü olmaları, Toplumsal ve sosyal hayatta denge unsuru ve
istikrara katkıları ile demokrasinin vazgeçilmez unsuru olmaları.
Sayıları 2 milyona yaklaşan esnaf ve sanatkâr kesimi büyük sorunlarla ve büyük sermaye kuruluşları karşısında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Esnaf ve sanatkâr işletmeleri, finans kaynaklarına ulaşamıyor. Bu da esnaf ve sanatkâra gelişmiş teknoloji kullanarak üretim yapabilme ya da tüketicinin büyük zincirlere tercih edeceği kaliteli ve ucuz hizmet sunma kapasitelerini olumsuz etkiliyor. Yeterli finans desteği bulamayan esnaf sanatkâr işletmeleri kendilerini yenileyemiyor. Bu nedenle, rekabet gücü kazanamıyorlar.
Esnaf ve sanatkâr işletmeleri ağır bürokratik işlemlerden mağdurlar ve vergi
ve sosyal güvenlik ödemelerinden dolayı zorlanıyorlar. Kayıt dışı ekonomi ile
mücadelede başarılı olunabilmesi için; bu işletmelerin ekonomik güçleri ile
orantılı vergi ve benzeri ödemelere muhatap olmaları gerekiyor. Buna yönelik
ince ayar politika uygulamaları başarı şansını artıracaktır.
Yurt