Kadın her geçen yıl daha değersiz bu ülkede…
Özgecan için çağrı!
Necati DOĞRU

* * *
“Uyku tutmaz bu gece, gözler dolar taşar boşalır… Yine yürüsek Taksim’e ne değişecek? Kadın her geçen yıl daha değersiz bu ülkede…
Biliyorum.
Yine suçu kadına yükleme.
Yine bulunur bir bahane.
Yine aşağılanma…
Yine mide bulantısı…
Kadın olmak zor, güzel bir kız olmak çok zordur ülkemde… Bugün o güzel yüze baktıkça kendi hayatım geçiyor aklımdan: İlkokulda etek açmayı oyun yapan sınıf arkadaşlarımın hedefi olmak, okul eteğiyle eve yürürken yediğim onca laf, dershane dönüşü karanlıkta hızlanan adımlarım, göğsüme bastırdığım kitaplarım, taksicilerin arkada oturanı izlemek için ayarlanan dikiz aynaları, çıkma tekliflerini kabul etmediğim için canımı acıtan okul arkadaşlarım, ev telefonumdan arayıp sapıkça boşalımlar, peşimden apartmana girip 15 yaşımdaki bana ereksiyon halindeki cinsel organını gösteren o çocuğun yüzü, ellerim titreyerek kaçışım ve bunu gizleyip, kimseye anlatamayışım… Bir TV kanalı sanat etkinliği gecesinde kıçımı elleyen sarhoş kanal yöneticisine bağırışlarım, sevgilisi olmayı kabul etmedim diye bunu gururuna yediremeyenlerin ilkellikleri, arkadaşımın evinde tuvalete zorla dalıp dudaklarıma yapışan oyuncu müsveddesini itişim, mesleğim yüzünden bana yapıştırılan yaftalar, aylarca peşimden koşan birini, sanki onu ben sevgilisinden ayırmışım gibi tam sayfa haber yapışları, gizlice ve çakalca servis edilen göğüslerimin silüet davası, bilirkişi raporu benim lehime çıkınca bu kez “kocamla aramıza girdi” haberleri,
“Beren’in fermuarı açık kaldı gazeteciliği” aman ne kadar da önemli(!) Ve kadına, kadının bedenine, kadının seçimlerine, kadının haklarına zerre saygı göstermeyen kafaların hastalıklı problemleri!
Çok şanslıyım diyorum.
Hep teğet geçmişim.
Tecavüz, bıçaklama.
Kesilip bavula tıkıştırma.
Otobüs durağında komaya sokulup bırakılma, ölmüş bedenime benzin döküp yakılma… Bunları yaşamadım.
Dilerim Özgecan!
Son geceni hiç hatırlama.”
Beren Saat, yazısının sonunda tüm anne ve babalara; “oğlunuza kadınlara sevgi ve saygıyı öğretin…” çağrısı yaptı.
* * *
Öğretsinler ama nasıl?
Erkekler, nefsinin köpeği
olmaktan kurtulsun. Üniversiteli
kızı bıçaklayıp öldürdükten sonra “babaları ile bir olup kızın ölü bedenini benzinle yakmak gibi örgütlü katilleşmek”
zorunda kalmasınlar.
Okullarda eğitim verilebilir.
Kışlalar öğretici olabilir.
Eğitimle ilkel kafalar değişince insanın hayvanlık döneminden taşıyıp getirdiği cinsellik enerjisi (erkeklerin dölleme içgüdüsü) ile saldırganlık enerjisinin (öldürme içgüdüsü) birlikte toplandığı libidosu üzerinde süper ego baskısı (yüksek ahlak ve yüksek vicdan) güçlenir; cinsellik ve saldırganlık enerjileri ehlileşerek kişinin işinde ve mesleğinde daha yaratıcı alanlara kayabilir. Bizim ülkemizin Özgecanları medeniyetlere beşiklik etmiş Tarsus ile Mersin arasında minibüste, otobüste kızlığına kem gözle bakılmadan, ölüm korkularına kapılmadan, benzinle yakılma durumuna düşmeden gecenin her saatinde seyahat edebilir.
HHH
Kadını aşağı görme.
Kadını, kızı öldürme.
Sevgiliyi bıçaklama.
Türkiye’nin yüzkarası.
Yüzkarasında artış var.
Türkiye kadına kıyıyor.
Niçin?
Kadın eşitlik istediği için.